Gün geçmiyor ki gazetelerde, televizyonlarda kadın cinayetleri, işkenceleri, tacizleri yaşanmasın! İnsan okurken usanıyor, utanıyor, nefret ediyor.

Bu bakımdan, gazetelerin üçüncü sayfalarını açmak istemiyorum. Ne zaman televizyonu açsam, bir kadın cinayeti haberi ile karşı karşıya kalsam, ya da gazetelerde her neyse, erkeklere olan öfke seline kapılıyorum desem, acaba hakkımda ne düşünürsünüz!

Zamanında,  bir yazar bayan, ‘kadının adı yok’ demişti de,  haklıymış.

Kadının adı yok, kusura bakmayın. Sadece bedeni var, onu da erkekler kullanıyor!

*

Bir kadının öldürülmemesi için hayatını hiçe sayan bir gencimiz, 12 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Aldı ve çok acı.

Peki bu genç girmeseydi araya belki de yine bir kadın cinayetiyle sonuçlanacaktı peki bu cinayet kasten miydi?

Hayır!  Şimdi ne olacak gencin bütün hayatı hayalleri elinden alınmadı çalındı hiç tanımadığı kişiler yüzünden.

Bu nasıl bir sistem.

Her gün olumsuz olaylar cinnet geçiren eşler. Bu olayların sonu ne zaman gelecek acaba?

Bu gidişle hiç gelmeyecek çünkü bu olayın üzerine çığlık sesimize koşacak olan varsa da koşamayacak, çünkü ayaklarına prangalar vurdular. Tıpkı Kadir Şeker’in bileklerine vurulan kelepçe gibi.

*

Etiketi bol bilmem hangi cemaatin doktoru çok evliliği, neredeyse zinayı masum ve mecbur gösteriyor, küçük çocuklara taciz ve tecavüz ediliyor, onlar serbest bırakılıyor, bir kadını kurtarmak isteyene de 12 yıl ceza.

Yani bir insan, mağdur, tacize uğramak, öldürülmek üzere ise kimse yardım etmesin mi, can kurtarmasın mı?

İnsanlık öldü mü?

İnsanın, ‘adaletin bu mu dünya?’ diyesi, sorası geliyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol