banner1451
banner1461

Sürekli yazılıyor, konuşuluyor. Her platformda, her toplantıda, her buluşmada ve sohbet sırasında işsizlik meselesi mutlaka gündeme geliyor.

Dediler ve diyorlar ki, “İşsizlik diye bir şey yok, millete iş beğenmiyor. İş beğenmeme var!”

Çok kısa süre önce, İstiklal Üniversitesi Rektörü sayın Prof. Dr. Sami Özgül, gazetemize bir nezaket ziyareti gerçekleştirmiş, Üniversiteye bazı bölümlerin açılışı ve önerisi için YÖK’ten talepte bulunacağını söylemiş, arkasından da, “Sosyal bölümler açmak istemiyorum. Bunu zaten KSÜ yapıyor, isterse bu bölümlerin sayısını artırabilir. Ben diplomalı işsizler ordusu yetiştirmek, mezun etmek istemiyorum!” demişti.

Buraya kadar tamam, alkış!

İş bekleyenler, isteyenleri beğenmiyor yöneticiler, siyasiler. Ankara’da dayın yoksa, torpilin bulunmuyorsa, bir hatırlı birinden kartvizit götürmüyorsan, zaten liste önceden yapılıyor, on parmağında on hüner olsa nafilesin, boşsun!

KAYBEDEN İŞSİZLER ORDUSU

Aslına bakılırsa ordular zafer kazanmak için vardır. Bakın, Türk ordusu, aslan Mehmetçik, Suriye’de destanlar yazdı. Ne Amerika’sı, ne Rusya’sı taleplerimizi geri çevirdi, terör örgütü içeri çekildi, silahları sustu. Bu güçlü ve kararlı ordu sayesinde yapıldı.

Ama işsizler ordusunun zafer kazandığı yok! Görülmedi de… Sürekli kaybediyor. İşinde kaybediyor, aşında kaybediyor, eşinde kaybediyor. İşsizlik yüzünden yuvası dağılanlar, intihara yeltenenler, hırsızlık yapanlar, gazetelerin üçüncü sayfasını süsleyenlerle dolu iken, bir insana beddua edecekseniz, ‘işsiz kal’ demenizi yeter! Çünkü işsizlik ölümden beter! Bilenler, çekenler bilir!

Televizyonlarda işsizlik haber olduğunda, sizi temin ederim televizyonu kapatıyorum. İşsizliğin ne demek olduğunu en iyi bilenlerden biri olduğum için, seyrederken, dinlerken midem bulanıyor.

ÖZEL İDARE BİNASININ YIKILMA MESELESİ

Bu bina çok konuşuldu, çok yazıldı. Geçen ayın son haftasında ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere şehrimize gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum beyefendi, binayı görünce talimat vermiş, yıkılması yönünde.

Dışarıdan gelenler zaten öcü gözüyle bakıyorlar.

Tuhaf bir bina diyorlar. Kimisi de keşke bizde de olsa diyorlar. Ama çoğunluk yıkılması yönünde. Şehrin dört biryanından görünen, adeta sembol ve buluşma-adres yeri haline gelen bu binanın yıkılması bir dert, yıkılmaması bir başka sıkıntı.

Tabi bu işin bir de maliyeti var. Büyüklerimiz her şeyi daha iyi bilirler!

Yıkılır mı? Yıkılmayan ne kaldı ki, varsın o da yıkılsın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol