Doğruların ve yanlışların birbirine karıştığı şu cahiliyye çağında, imanın ve ahlakın muhafazası, imanın en mükemmel zirvesini oluşturmaktadır…

Çevremizi ve kalplerimizi çepeçevre kuşatan kapitalist dünyanın zincirleri, ancak iman inkılabıyla kırılabilir…

Üzerine ölü toprağı serpilmiş, emperyalist duygularla ruhları körelmiş bir toplumu, bu büyük uykudan uyandırabilecek başka bir yöntem mümkün değildir…

Doğruları ifade etmeyen, sessiz bir toplum…

Hakkı ifade edenleri bile göz ucuyla takip edip, kendi özel dünyasını yaşamaya devam eden bir toplum…

Heva ve heveslerin ön plana alındığı, ”bana değmeyen yılan bin yaşasın” felsefesini kendisine ilke edinmiş bir toplum…

*

“Komşusu aç kaldığı, halde tok yatan” bir nesili bir kenara bırakalım, komşusunun ölüsünün kokusunu bile, aylar sonra hisseden bir toplum haline geldik…

Duyarsızlığın ve sorumsuzluğun zirve yaptığı günümüzde, bu özellik tüm fertlere sirayet etmektedir.

Benzeşme ve nemelazımcılık, toplumun genel karakteristik özelliğini oluşturmaktadır…

Bu Ramazan ve rahmet ayı vesilesiyle, bu toplumun yardımlaşma ve kardeşlik duyguları öne çıkacaktır elbette…

Ramazan ayının, rahmete, berekete ve mağfirete vesile olmasını yüce rabbimden niyaz ediyorum…

*

Bu rahmet ayını bir fırsat olarak değerlendirelim…

“Bir kişiyi kurtarmak, dünyadan daha kıymetlidir.” İnancıyla koşalım…

Kimsesizlerin kimsesi olalım…

Evsizlerin evi olalım…

Kalpsizlerin kalbi olalım…

Sofrasızların sofrası olalım…

Müminler olarak; sımsıkı ama sımsıkı, birbirimize sarılalım…

Bir binanın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenelim…

Kenetlenelim ki, şeytan ve dostları aramızdan sızamasın…

*

Bu kenetlenme doğal olarak şeytan ve dostlarını zincirleyecektir inşallah…

Her gününüz Ramazan olsun…

Hayatınız rahmet dolu, sağlıklı ve bereketli olsun…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol