Öne Çıkanlar BAHÇE YANGINI EVLERE SIÇRAMADAN SÖNDÜRÜLDÜ İLGİNÇ İDDİA KAYAK MERKEZİ SENEYE HAZIR ŞEREFSİZ BÖLÜCÜ ÖRGÜT MENSUPLARINI LANETLİYORUM. KOLAT; TAKIMI BERABER ÇIKARALIM

Bu haber kez okundu.

 SÜLEYMANLI’DAN ERMENİSTAN’A SOYKIRIM CEVABI

Ermeniler’in 24 Nisan sözde soykırımı anma gününe Süleymanlı’dan cevap verildi. Kahramanmaraş’ta bulunan 100 sivil toplum kuruluşu, Süleymanlı’da ortak bir deklarasyonda birleşerek, Sözde Ermeni Soykırımı İddialarını kınadı ve “Süleymanlı Şehitleri”ni andı. Saat 13:00’da başlayan programa katılım, Andırın’da toprağa verilen Şehit Uzman Çavuş Ethem Hacımahmutoğlu’nun cenazesi nedeniyle beklenenden az oldu.

Süleymanlı Şehitliği’nde gerçekleşen program şehitlerimiz anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra Kur’an-ı kerim okunarak şehitlerimizin ruhlarına Fatihalar gönderildi. Açılış konuşmasını Tertip Komitesi  Başkanı ve  Andırınlılar Derneği Başkanı Ahmet Kolutek yaptı. Kolutek konuşmasında sözde soykırım iddialarını sert bir dille kınadı. Kolutek, tarihi tersten okuyanların olduğunu belirterek; “Avrupa ve Vatikan; yaptığınız katliamlar için tarih ve vicdanlar sizi asla affetmeyecek.” dedi.

Daha sonra, programa katılan sivil toplum kuruluşları adına Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı tarafından bir bildiri okundu. Bağcı bildiride; sivil toplum kuruluşları olarak Süleymanlı’da bir araya gelmelerinin hem ecdada olan saygı ve sevgilerinin bir gereği, hem de milli birlik ve bütünlük açısından ortaya koyulan toplumsal refleksin dünyaya ilanı olduğunu söyledi.

Bildirinin okunmasının ardından açılan 150 metre uzunluğundaki Türk Bayrağı ile yaklaşık 1500 metre tekbirler, marşlar ve sloganlar eşliğinde şehitlere saygı yürüyüşü yapıldı. Ayrıca Ermenilere ve Papa’ya seslenen çeşitli dövizler de gözlerden kaçmadı. Yürüyüş ve program sırasında 10 metrelik Azerbaycan Bayrağı ile Kahramanmaraş-Azerbaycan Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği de yerini alırken, daha önce Osmanlı himayesinde bulunan 7 kıtadaki 20 ülkeden “7 Kıta Uluslararası Öğrenci Derneği”ne mensup öğrenciler de katıldı.

Program, Asılsız Ermeni İddialarını Kınama ve Süleymanlı Şehitlerini Anma Tertip Komitesi üyelerinin ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin Ermeniler tarafından onarca Müslüman Türk’ün atıldığı Tarihi Kanlı Köprü’yü ziyaret etmeleriyle son buldu. Burada ayrıca Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Tüten tarafından dua da edildi.

Programa Kahramanmaraş’ta bulunan 100 sivil toplumu temsilcilerinin yanı sıra, KSÜ Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci, Saadet Partisi İl Başkanı Mustafa Tüten, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Muharem Erantepli, Onikişubat Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ali Ünsal, Ak Parti İl Başkan Yardımcıları, Rıfat Kantarcı, Hikmet Can ve Mücahit Kara, Ak Parti Onikişubat İlçe Yönetcileri, Baro Başkanı Vahit Bağcı, Onikişubat İlçe Jandarma Bölük Komutanı Binbaşı Tayfun ATAKUT, CHP’yi temsilen Ali Zabun, MHP Temsilcisi, mahalle muhtarları, öğretmenler, öğrenciler ve diğer vatandaşlar katıldı.  


SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARINI KINAMA VE ŞEHİTLERİMİZİ ANMA AMACIYLA BASIN AÇIKLAMASI
Kahramanmaraş'ın kahraman evlatları, çok kıymetli basın mensupları, sivil toplum kuruluşlarımızın ve siyasi partilerimizin saygıdeğer temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler, hepinizi Allah selamıyla selamlıyor, programımıza hoş geldiniz diyor, saygılarımı sunuyorum.
Bugün burada sözde Ermeni soykırımı iddialarını kınamak ve Ermeni çeteleri tarafından tam da burada, Süleymanlı'da, vahşice katledilen on binlerce şehidimizi anmak amacıyla toplanmış bulunmaktayız. Bu hem ecdadımıza olan saygı ve sevgimizin bir gereği, hem de milli birlik ve bütünlüğümüz açısından ortaya koyduğumuz toplumsal refleksin dünyaya ilanıdır.
Öncelikle hain terör örgütü tarafından dün şehit edilen Jandarma Uzman Çavuş Ethem Hacımahmutoğlu'na ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, son terör saldırılarında 17. şehidini veren Kahramanmaraş halkına ve milletimize sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Her şehit haberi yüreğimizi dağlıyor, canımızı yakıyor. Ancak eli kanlı terör örgütü ve onun açık ve gizli destekçileri iyi bilmelidir ki, polis ve askerlerimizi şehit ederek, halkımıza zulmederek, masum insanları öldürerek, kalleşçe pusular kurarak, kan dökerek ve araçları yakarak asla amaçlarına ulaşamayacaklar.

TARİHİMİZİ ÖĞRENMEK VE ÖĞRETMEK ZORUNDAYIZ
Biliyoruz ki, tarih milletlerin hafızasıdır. Tarihini bilmeyen milletler geleceklerini doğru planlayamaz ve doğru inşa edemezler. Bundan dolayıdır ki, tarihimizi öğrenmek ve nesillerimize öğretmek en temel milli görevlerimizden biridir ve biri olmalıdır.

Ermeni Diasporası, Ermenistan devleti ve Türkiye'ye düşman ülkeler tarafından gündemde tutulan sözde soykırım iddiaları adeta modern bir Haçlı Seferine dönüşmüştür. Öyle ki, 1915 yılında Türk devletine haince saldıran Ermeni çetelerin hukuk çerçevesinde durdurulması için yapılan hareketler ve Osmanlı devleti tarafından tamamen güvenlik amacıyla alınan tehcir kararının, bu çevrelerce bir “soykırım” olarak adlandırılması ülkemize ve milletimize karşı topyekun bir siyasi saldırı halini almıştır.
Avrupa Parlamentosu 12 Mart 2015 tarihinde almış olduğu kararla, Avrupa Birliğine üye devletlerden sözde soykırımın hukuksal planda tanınması istenmiştir. “Sözde soykırım” bahanesiyle başlayan bu saldırıların hiç bir bilimsel yanı bulunmamaktadır. Türkiye'nin, tehcirin ve beraberinde yaşanan olayların tarihçiler tarafından tartışılması yönündeki tüm girişimlerine rağmen, sözde soykırım iddialarıyla Türkiye'nin dış politikası sürekli baskı altında tutulmak ve sözde soykırımın tanınması için yoğun mücadeleler verilmektedir. Ancak şu bilinmelidir ki, mahkeme niteliği taşımayan bu parlamentoların sözde soykırım iddialarını kabul etmelerinin hiç bir hukuki değeri yoktur. Bu kararlar hukuk nezdinde, bizler nezdinde yok hükmündedir.

MİLLETİMİZİN BAŞI DİK, ALNI AÇIKTIR
Uluslararası hukuk açısından soykırım, dini ya da etnik bir grubu, dininden yada etnik kökeninden dolayı bilinçli ve kasıtlı olarak yok etmektir. Ayak bastığı her yerde adaleti, hakkı ve hukuku hakim kılan Yüce Milletimizin başı dik, alnı açıktır. Söz konusu dönemlerde cereyan eden olayların, vicdan ve ahlak sahibi tarafsız tarihçiler tarafından, bilimsel olarak resmi belgeler ve arşivler dikkate alınmak suretiyle araştırılması, tarihi gerçeklerin ortaya çıkarılarak, tüm dünyaya ilan edilmesi asla vazgeçmeyeceğimiz haklı talebimiz ve çağrımızdır. Bu çağrımızı geçmiş yıllarda da zikretmemize rağmen, Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin bu çağrıları cevapsız bırakmaları ve kaçmaları, tarihsel gerçeklerle yüzleşmek istememeleri , soykırım suçlamalarının sadece siyasi amaçlarla uydurulmuş koskoca bir yalan olduğunun en büyük göstergesidir.
Söz konusu dönemlerde Ermeni çetelerinin ve işbirlikçilerinin bilinçli ve kasıtlı olarak yaptıkları Müslümanlara yönelik katliamlar, resmi belgelerde ve arşivlerde açık ve net olarak görülmektedir. Yüce Milletimiz söz konusu dönemlerde katliamlara maruz kalan evlatları ile ilgili hukuki haklarını saklı tutmakta kendi yapmış oldukları katliamları ecdadımıza yüklemeye çalışan şer odaklarını şiddetle kınamaktadır.
Değerli kardeşlerim,
Şunu biliyoruz ki, milletimizin hak davası olan, İlay-ı Kelimetullah mücadelesi devam ettiği sürece bu ve benzeri kirli oyunlar bitmeyecektir. Bundan dolayıdır ki, millet ve devlet olarak sadece kendimiz için değil yüz yıllarca zalimlere korku, mazlumlara umut olan asil ecdadın torunları olarak ezilen, zulüm gören tüm mazlumlar için bir olmak, diri olmak ve güçlü olmak mecburiyetindeyiz.
Tüm Dünya bilmelidir ki; yüz yıllarca mazlumların umudu, zalimlerin korkusu olmuş Milletimiz bu soykırım suçlamalarını, asil ecdadına küfür ve hakaret olarak görmekte ve bu suçlamada bulunanlara her zemin ve zamanda gereken cevabı misliyle vermekte kararlıdır.
Buradan Ermenistan devlet yetkililerine , diaspora çetelerine ve işbirlikçilerine buradan tekrar sesleniyoruz; Yüce Milletimiz bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyecektir. Tarihi gerçekler apaçık ortadayken, yalanlar üzerine inşa etmeye çalıştığınız kirli yapı mutlaka çökecek ve tüm şer odakları inşallah altında kalacaktır.
ABD’nin 1911’de Kızılderelilere karşı yaptığı “son katliam” olarak adlandırılan katliamda binlerce Kızıldereli'yi, Fransa'nın, Cezayir ve Ruanda'da 2,5 milyondan fazla insanı acımasızca nasıl acımasızca katlettiği, Ermenistan'ın 1992 yılında Hocalı'daki vahşi katliamını, Rusya'nın Kafkaslar, Orta Asya ve Doğu Avrupa'da yüz yıl boyunca Müslümanlara yönelik kitlesel katliamlarını, sürgünleri, insanlık dışı uygulamaları hafızalarımızdaki yerini hala koruyor. Kendi sicilleri temiz olmayan, tarihleri kan ve vahşet dolu ülkelerin Türkiye'yi soykırımla suçlamaları, kendi suçlarını örtbas etme çabasından başka bir şey değildir. 

KİN VE NEFRET TOHUMLARINA YER VERMEMEK
Tarih boyu bir çok devletler ve imparatorluklar kurmuş, hak ,hukuk ve adaletin temsilcisi olmuş yüce milletimiz dininden ve töresinden aldığı terbiyenin bir gereği olarak kendi bünyesinde kin ve nefret duygularına asla yer vermemektedir. 800 yıl dostça, kardeşçe yan yana omuz omuza yaşadığı "Millet-i Sadıka" olarak adlandırdığı Ermeni milletine olan hoş görüsünü, yakın geçmişte yaşanan ve her iki tarafın da ciddi kayıplar vermesine yol açan tüm olumsuzluklara rağmen hala muhafaza etmekte, emperyalist odakların ve işbirlikçilerinin kirli dehlizlerinde yazdıkları kanlı senaryolarında figüran olmayan sağ duyulu Ermenileri bağrına basmakta asla tereddüt etmemektedir.
Ortak gelecek ve huzurlu yarınlar için Ermeni halkına 1918’de kurulan ilk Ermenistan Devletinin Başbakanı Ovannes Kaçaznuni‘nin “Emperyal güçlerin oyunlarına geldik,hayal gördük yazık ettik memleketimize. Aslını söylemek gerekirse, Türkler haklıydı” sözlerini hatırlatıyor, emperyal odakların ve teröristlerin kanlı pençelerinden kendilerini kurtarmalarını ümit ve temenni ediyoruz.
Bizler Kahramanmaraş'lı Sivil Toplum Kuruluşları olarak, Ermeni çeteleri tarafından onbinlerce Müslüman Türk'ün katledildiği Süleymanlı'da, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyor, kendi emperyalist çıkarları için Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile yüzyıllarca Türklerle barış içinde yaşamış Ermenileri kandırarak, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle katliamlar yaptıran Haçlı zihniyetini ve küresel emperyalizmi şiddetle ve nefretle lanetliyor, milletimizin bu soykırım yalanlarını asla kabul etmeyeceğini, bu konunun siyasetin ve siyasetçilerin değil, tarihçilerin konusu olduğunu bütün dünyaya en gür sesimizle haykırıyor, Türkiye’yi ve tüm Ümmet coğrafyasını kaosa sürüklemek isteyen bu karanlık, şer güçlerin ve emperyalistlerin heveslerinin kursaklarında kalacağına yürekten inanıyoruz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol