HUKUK’UN ADRESİ ESRA SABANCI

Siyasetin ve iş dünyasının önemli ismi Mehmet Sabancı, bir mutlu günde daha gündeme geldi. Biricik kızı, Esra’nın avukat olmasıyla birlikte, cübbe giydiği törende diplomasını ve içinde hukuk kitapları olan hediyesini aldığında, hem Esra Sabancı’nın,  hem de babası Mehmet Sabancı’nun mutlulukları gözlerinden okunuyordu.

Bir yıllık stajını Ahmet Özdemir’in yanında tamamlayan Esra Sabancı (26) İstanbul kültür Üniversitesi,  Hukuk Fakültesi mezunu. Neden avukatlık diye sorduğumuzda, “Avukat olmak çocukluktan beri hayalimdi. Hayallerim gerçek oldu, mutluyum” dedi. Ancak henüz hangi bölümü seçeceğine karar verememiş ama aklından idare veya kamulaştırma hukuku geçiyor.

Baro alt salonunda gerçekleştirilen diploma töreninde Baro Başkanı Yardımcısı Av. Vahit Bağcı tarafından diploması kendisine verilirken, bir yandan da avukatlık yeminini tekrarlattı, geri planda babası, ailesi, yakınları,  dostları ve meslektaşları da gülümseyen yüzlerle alkış tuttular, tebrik ettiler.

BUGÜN TARİHİ BİR GÜN

Baro Başkan Yardımcısı Av. Vahit Bağcı,  diploma törenini tarihi bir gün diye nitelendirirken, Ahmet Özdemir de avukatlığı itibarlı bir meslek olarak yorumladı, layıkı ile yerine getirilmesinin toplum yararına olduğunu söyledi, ardından avukatlık cübbesini giydirdi.

Mesleğin duayenlerinden Av. Rifat Bülbül ise, genç meslektaşlarına bazı tavsiyelerde bulundu. Önce mesleğini ve kendilerini sevmelerini istedi, sonra da, meslek yaşamındaki üç ilke’den söz etti: “Avukatsınız, müşteri geldiği zaman, üç şeye, üç aşamaya dikkat ederim, bir; davarın seyrine bakarım, iki; adama bakarım, üç; parasına bakarım. Bu üç faktörü görürsem, o davayı alırım” diye konuştu.

YALNIZ DEĞİLDİ

Sadece Esra Sabancı için tertip edilen törene ilgi ve katılım fazlaydı. KSÜ Rektörü Prof.Dr. Fatih Karaaslan, Anavatan Partisi eski milletvekillerinden Ali Topçuoğlu, Tes-İş Şube Başkanı Lütfi Ergin, Sabancı ailesinin yakınları, arkadaşları, Esra Sabancı’nın meslektaşları, bu mutlu güne tanıklık ettiler, ortak oldular ve Esra’yı yalnız bırakmadılar.