banner1482
Öne Çıkanlar PAZAR GÜNÜ DANANIN KUYRUĞU KOPUYOR TÜRK ÇİFTÇİSİNE HİZMETTE ASIRLIK MARKA TÜRKÜLERLE YOLDAŞIZ OZANLARLA GARDAŞIZ PAZARCIK MESLEK YÜKSEKOKULU MEZUNİYET TÖRENİ TÜNELLER YOĞUN BAKIMA ALINDI

Bu haber kez okundu.

 HİÇBİR PARTİDE KAYDIM YOK!

1993 yılında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdiğinde, doktorluk diplomasını aldığında, evlendiğinde belki de tesadüf, eşi de doktordu. Bugünün KASİAD Başkanı Ali Arpasatan, 'Bir eve bir doktor yeter' diyerek önce baba mesleği tarımı, sonra da tekstili seçti. 

Ali Arpasatan, Ocak 2013'de Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİAD) Başkanı oldu. 2 yılda bir yapılan genel kurul neticesi, Nisan 2015'te güven tazeledi, yaklaşık 100 üyesi ile başkanlıkta ikinci dönemini başlattı. Derneğin 100 üyesinden 16'sı, Türkiye'de ilk bin fabrika-tesis arasında yer alırken, KASİAD üyelerinin tesislerinde 43 bin çalışan var.

Arpasatan, siyasete hiç ilgi duymamış. Önce, ailenin en büyüğü olduğu için baba mesleği tarımı sürdürmüş, sonra da tarımdan sanayi sektörüne geçişle tekstili seçmiş. Siyaset dedik. 7 Haziran genel seçimlerinde adı milletvekili adayı oldu-olacak denildi. Talepler, teklifler gelmiş. Ruhunda siyaset olmayınca, hiçbir partide de kaydı bulunmayınca, teklifleri geri çevirmiş. 'Alt yapınız olmaz ise, yukarıdan bir talebiniz de olmaz' derken, siyasete olan kayıtsızlığını bir cümlede özetliyordu.



Haftalık gazete sahipleri ile bir araya gelen KASİAD Başkanı Arpasatan, kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.

SİYASETE MEYLİM OLMADI!

Kamuoyunda sıkça konuşulan siyasete gireceği şeklindeki yorumlara son noktayı koyan Arpasatan, siyasete hiçbir zaman meylinin olmadığını ifade ederek şunları söyledi: “2014 yılı ilkbaharında Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Nurettin Nebati Kahramanmaraş’a gelmişti. Sağ olsunlar o gelişlerinde derneğimizde de bizleri ziyaret ettiler. O dönem ülkemiz çalkantılı bir dönem yaşıyordu. Sayın Nebati, o dönemde duşumuzdan dolayı bu ziyareti gerçekleştirdiğini özellikle belirtmişti ve bunu basınla da paylaşmıştık. Siyasi parti gözetmeksizin seçimle iş başına gelenlerin yanında durmamız, genel merkezin dikkatini çekmiş. Ziyarette bu yüzden gerçekleşmişti.

Zannederim bu durum siyasette adımızın geçmesine sebep oldu. Benim siyasete uygun bir mizacım yok. Siyaset, gerçek anlamda yapanlar için onurlu ve kutsal bir görev. Ama herkesin yapabileceği bir iş değil. Benim ruhumda siyaset yok. Hiçbir zaman düşünmedim.

Bana değişik siyasi partilerden yönetim teklifleri gelmişti ama hiç kabul etmedim. Hiçbir partiye de üyeliğim yok. Hiç meylim olmadı. Bunun da çok faydasını gördüm. Rahat rahat düşüncelerimi ifade edebiliyor, eleştirebiliyorum” dedi.

Bütün sosyal hayatının STK’larla geçtiğini söyleyen Arpasatan; “KASİAD’ın yeri ve önemi bende çok farklı. Aynı zamanda KASİAD’ın kurucu üyelerindenim. Sonra Başkan olarak bu göreve geldim. Başkan olarak göreve gelmem de çok onur verici bir duygu” diye konuştu.



BİR EVE BİR DOKTOR YETER

Asıl mesleğinin doktorluk olmasına rağmen neden tekstili tercih ettiği sorulan Arpasatan, iki önemli sebebin olduğunu söyledi ve ekledi: “Biri Kahramanmaraş, biri de ailem. Ben 1986 yılında üniversiteye başladığımda, Kahramanmaraş bir tarım şehriydi. Bir tek Marmis kuruluş aşamasındaydı. 93 yılında mezun olup şehrime geldiğimde, tarımdan çıkmış sanayi şehrine dönemeye başlamıştı. Benim babamda tarımla, ticaretle uğraşmış biri. Bizde sanayiye geçtik. Sonra baktım ki, babam tarım ve ticaret hayatından sanayi hayatına geçtiğinde yalnız kalınca zorlanmaya başladı. Ailenin de en büyüğü ben olunca en büyük görev bana düştü. Sanayiciliğe geçiş yaptım.

Tıp fakültesinde okumak çok güzel bir şeydi. Ve bir yıl doktorluk yaptım. Çok kutsal bir görev. Aynı zamanda eşimde doktor. Bir eve bir doktor yeter dedik.“

KASİAD SES GETİREN BİR KURUM

STK’lar, sosyal sorumluluklarını yerine getirebiliyor mu şeklindeki soruya ise Arpasatan’ın cevabı şu şekilde oldu:

“Türkiye geneline baktığımızda yeterli değil. Kahramanmaraş olarak bakarsak KASİAD en çok ses getiren kuruluşlardan biridir. Yeterli mi, tartışılır? Birçok konuda düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaştık.”

KENTİN SOSYAL GELİŞİMİ VE HAVAALANI

Arpasatan, aynı meslek gruplarından oluşan STK’ların sayısının artmasını nasıl değerlendiriyor? Sorusuna ise; “Sayısal olarak bizi böldü. Kahramanmaraş adı büyük ama halen büyük şehir değil. Nüfus olarak ta yüz ölçümü olarak ta. Büyükşehir yasası ile yaklaşık 1,5 yıldır hizmet alıyoruz. Biraz zaman var.  Müteşebbis sayısı çok fazla değil. Çünkü bizler bu şehrin geleceğine yön veren insanlarız. Şehrin sosyal gelişimine çok sayıda katkıda bulunmadık. Hep yatırma ağırlık verdik. Bundan sonraki süreçte sosyal gelişime de ağırlık vermemiz gerekiyor. STK’ların çeşitliliği zenginlik katmıştır” şeklinde oldu.

Bu kez de; “Peki, ne olacak Kahramanmaraş’ın havaalanı sorunu?” denildi. Arpasatan da: “Biz eksikleri ve sorunları biliyoruz. Sadece havaalanı değil. Kabul etmek lazım Türkiye’nin bir acı gerçeği var.  Biz bunu teşvikte de yaşadık. 5. Bölge ile 6. Bölgenin teşviklerini karşılaştırsanız arada bir kalın çizgi olduğunu görürsünüz. Şimdi Güneydoğu’da yaşanan sıkıntılardan dolayı hükümet yetkilileri, Güneydoğu Bölgesine pozitif ayrımcılık yapacaklarını söylediler. Cumhuriyet tarihi boyunca bölgenin ihmal edildiğini bu dönemde bu açığı kapatmak istediklerini ifade ettiler. Adına da çözüm süreci dediler. Biz Kahramanmaraşlı sanayiciler olarak ta çözüm sürecini şu şekilde algıladık; diğer bölgelerden o bölgeye atılan gönül köprüsüydü. Biz bunu hep böyle algıladık ve içeriğine de başka bir şey koymadık. Biz o yüzden o tarafa yapılan yatırımları, teşvikte yapılan pozitif ayrımcılığı açıkçası görmezden geldik. Neden? Ülkemizin milli birliği ve beraberliği için. Bizler iş dünyası olarak zaten Kahramanmaraş’a gerekli yatırımları yapıyorduk. Ama kamunun bizi biraz ihmal ettiği doğrudur.

Hatta havaalanını Hanefi beyin Başkanlığında “Biz yapalım bize yer gösterin” dedik. Maalesef ona da müsaade edilmedi. O bölgeye yeterince yatırım yapıldı. Bundan sonraki süreçte Kahramanmaraş gibi illerin daha fazla yatırım alacaklarına ve daha çok talepte bulunacaklarına inanıyorum. Tabi şuan bir geçici hükümet var. Bir şeyler istemek doğru değil. Fakat 1 Kasım seçimlerinden sonra daha fazla talep edeceğiz” dedi.

AK Parti’nin 13 yıldır izlediği ekonomik politika doğru muydu ve 7 Haziran seçimlerinin ardından döviz kurunun artmasını neye bağlıyordu?

SEÇİM HÜKÜMETİNE RAĞMEN YİNE DE İSTİKRARLIYDIK

Arpasatan; “Kesinlikle yanlış yönetilen bir ekonomi yoktu. Herkes şunu çok iyi biliyor ki Türkiye ekonomisi dünya ekonomisi ile entegre bir ekonomidir. Dünyada olup bitenler bizi çok ilgilendiriyor. Disiplinli bir ekonomi yönetimi uyguladılar. Geçtiğimiz 13 yıl dünyada, faizlerin çok düşük tutulduğu ve parasal genişlemenin yaşandığı yıllar oldu. Ama bunun bir sonu vardı. Herkes 2014 yılından itibaren paranın daralacağını ve faizlerin yükseleceğini biliyordu. Kimse müneccim değil ki 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını bilebilsin. 7 Haziran seçimlerinden bu yana da 3 ay içerisinde seçim hükümetine rağmen bence yine istikrarlı gittik. Bu da bütçe disiplininden kaynaklanıyor. Eğer bütçemiz disiplinli olmasaydı çok sıkıntı yaşardık. Ben önümüzdeki süreçte doların yine değerlenmeye devam edeceğini, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin paralarının değer kaybedeceğini tahmin ediyorum. Çünkü faizler yükseldiği zaman otomatikman paralar, güvenli limanlara, gelişmiş olan ülkelere gidiyor. Artık dünyada hemen hemen herkes biliyor. Bizimde bu politikaları öngörerek tedbir almamız lazım. Tedbir için de hükümet lazım. 1 Kasım seçimlerinin ardından sonuç ne olursa olsun bir hükümet istiyoruz.  Ekonomi de istikrarı yaşadık, ancak eğitim ve hukuk ta bunu yakalayamadık, bunun da acısını çekiyoruz. İnşallah hukukta ve eğitimde de istikrarı yakalarız” diye konuştu. Arpasatan, 1 Kasım seçimlerinin ardından Kahramanmaraş’ın sorunlarını daha sık konuşacağını sözlerine ekledi.

KASiAD Genel Sekreteri Ahmet Görgülü’nün de eşlik ettiği sohbette gazeteciler Mehmet Fiskeci, Bekir Doğan, Neşe Yıldızhan, Adem Gemci, Halil Hınaz ve İsmail Koyuncu ile hatıra fotoğrafı çektirmeyi ihmal etmeyen Arpasatan, daha sık bir araya gelinmesini arzu ettiğini söyledi.

 

 

 

 

 

 

 

 

1993 yılında, Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdiğinde, doktorluk diplomasını aldığında, evlendiğinde belki de tesadüf, eşi de doktordu. Bugünün KASİAD Başkanı Ali Arpasatan, 'Bir eve bir doktor yeter' diyerek önce baba mesleği tarımı, sonra da tekstili seçti.  

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol