banner1482
Öne Çıkanlar MÜFTÜ İMRAN KILIÇ ADAY ADAYI OLDU GÜNEŞ PETROL HAYIRLI OLSUN! SARIYERDE KALDI MODERN SAĞLIK MERKEZLERİNE KAVUŞACAK MST MARKA KAZICI YÜKLEYİCİLER TERCİH EDİLİYOR

Bu haber kez okundu.

BU ÖRGÜTÜN ŞİFRESİ ÇÖZÜLDÜ

 Aksu Televizyonunda, gazetecilerin karşısına çıkan ve sorularını cevaplandıran AK Parti İl Başkanı Av. Ahmet Özdemir, canlı yayında ilginç açıklamalarda bulundu. Genellikle yerel sorunların gündeme geldiği programda, özellikle Göksun yolu, havaalanı meselesi ve FETÖ soruşturmaları gündemin ana maddesini oluşturdu. FETÖ ile ilgili olarak şunu söylediği cümle önemliydi…

 Yerel basından Mehmet Fiskeci, Ebru Sema Akkurt, Bekir Doğan, Mehmet Yüzbaşıoğlu, Mustafa Karaaslan ve Mahmut Beyaz’ın canlı yayınına konuk olan AK Parti İl Başkanı Av. Ahmet Özdemir’e ilk soru Mehmet Fiskeci’den geldi;  “Mahkemelik olmayan yerimiz kalmadı. Buna en son eklenen halka ise, Çınarlı köyü bitişiğine kurulacak olan yeni OSB. O yörenin insanları da soluğu mahkemelerde aldılar. Nereye el atsanız, mahkemelik. Bizim mahkemede dayımız mı yok? Niye çözmekte sıkıntı yaşıyoruz?” ve ekledi; “Bu şehrin üzerinde ölü toprağı mı var?”

Dersine iyi çalışmış, hazırlıklı gelmiş Başkan Özdemir cevaben, Ankara’daki dayımızın, güçlü ismin, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak olduğunu söyledi. Veysi Kaynak ile yerel ve ulusal siyasetin daha da güç kazandığını belirterek, şehrin üzerinde ölü toprağı olduğu fikrine katılmadığını ifade ederek, KSÜ’de, özellikle Onkoloji ve Çocuk Servisinde hastalara bakacak doktorun kalmadığı şeklindeki soruya da, “KSÜ’de işler yavaşladı, bu doğru. Biliyorsunuz, 15 Temmuz darbe kalkışması ile birlikte KSÜ’de bazı akademisyenler, doktorlar Fetö soruşturması kapsamında ya görevden ihraç edildi, ya gözaltına alındı ya da tutuklandı. Haliyle servislerin içi boşaltıldı” dedi, devamında ise; 400 yataklı şehir hastanesindeki yatak sayısının 600’e çıkacağını, yanına bazı birimlerin ekleneceğini, akabinde bu sayısının 1.000’e çıkacağını söyleyerek, soru üzerine Şehir Hastanesindeki hizmet kalitesinin iyi olmadığı fikrine katılmadığını beyan etti.

Meslektaşlarımız tarafından sorular peş peşe geldi. Trabzon Bulvarı üzerinde ucube gibi duran, hiçbir özelliği kalmayan iki binanın, eski Yenişehir Hastanesi ile SSK binalarının akıbetinin ne olacağı şeklindeki soruya ise, bu iki binanın Özelleştirme İdaresince muhtemelen satılacağını, bir şekilde değerlendireceğinin altını çizdi.

KENTİN YÜZ YILINI PLANLAMAK!

Bu öneri, bu soru da Mustafa Karaaslan’dan geldi. Modern,  gelişmeye meyilli bir kent için, özellikle Şehir Hastanesini de soruya dâhil ederek, bir 100 yıllık plan yapılamaz mı sorusuna ise Özdemir’den şu cevap geldi; “Bir şehrin yüz yılı planlanamaz. Merkezi hükümetlerin 50, 100 yıl planlaması olabilir. Bir de dediğiniz hastanenin bir maliyeti var. Hatırlayın, o hastane aşağıya yapıldı diye şikâyet edildi, eleştirilmişti. Bu bir planlamaydı işte. Hadisenin bir de ekonomik boyutu var, şartlar öyle gerektirmiştir. Mevcut hastane yanına fizik tedavi acil ihtiyaç, kadın doğum hastanesi yetersiz, biz kent olarak merkezi hükümetten hizmet alabiliyor muyuz, alamıyor muyuz ona bakalım. Hizmet alımında 14. il’iz. Beklentilerin üzerinde hizmet almışız. Herkesin merakı ve beklentisi farklı, yaşam tarzına göre konuşuyorum. Ama dedim ya, bu işlerin bir de ekonomik boyutunu hesaba katmak gerek!”

Kapatılan vakıflar, dernekler, sendikalar derken, yerel yönetimlerden, adliyeden, emniyet teşkilatından, sağlık kurumlarından, üniversiteden ve eğitim camiasından birçok kişinin işine son verildiği, gözaltına alındığı ya da tutuklandığı soruldu. Akabinde; siyasetçilere ve işadamlarına ne zaman sıra geleceği…

İşte Özdemir’in cevabı; “Bu örgüt, kendi içinde değişik örgütler kurmuş. Kurduğu o alanı bir başka örgüt kontrol altına almış. Ama şunu biliyorum, bu örgütün Kahramanmaraş şifresi çözüldü. Siyasetçilerden ve işadamlarından kimler tutuklandı derseniz, net bir sayı veremem. Ama takip ediyoruz. Mehmet abimin sorusu üzerine şunu söyleyebilirim, Fetö soruşturma kapsamında sadece alt tabakadakilerin alındığı, ihraç edildiği fikrine katılmıyorum. Biliyorsunuz, ilk operasyon adli camiaya ve emniyet mensuplarına geldi. Bunu diğer kurumlar takip etti. Yargılama makamı önemli. Polisler, hâkim-savcılar, bylock kullananlar, örgütle ilişkisi, bağlantısı olanlar tutuklandı, ihraç edildi. Siz sistemin çalışmasına engel olan dişlileri çıkartmazsanız, arıza ortaya çıkar” ifadesini kullandı.

İL VE KURUMLARIN İMAMLARI NEREDE? 

Mesele geldi imamlara dayandı. Öğretmenlere saygı duyduğunu, bugünlere gelmelerinde önemli katkıları olduğunu belirten Başkan Özdemir, ne yazık ki il örgüt tarafından kullanılan imamlarının bazılarının eğitim camiasından çıktığını söyledi. “Her yerde, her kurumda imam vardı. Kimi tutuklandı, kimi kaçtı. Adliyede, emniyette… Bu örgüt, mahrem ve gizli çalıştı. 15 Temmuz darbe kalkışması ile ülke uçurumun kenarından döndü. Allah’ın da yardımı ile darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Millet devletine, milli iradeye ve demokrasiye sahip çıktı. Devletin varlığına ve dirliğine kast edenlere haindir. İl ve ilçe imamlarının bazıları, tespit edilenler oldu. Bazıları tutuklandı, bazıları yurt dışında soluğu aldı. Ama şunu biliyorum, örgütün yapısı çökertildi, şifreleri çözüldü. Teşkilat içinde yok mu diyorsunuz, seçimlerde yenilendik, temizlik oldu. Ha, çıkabilir mi, olabilir…”

FETÖ okulları, eğitim kurumları binalarının akıbeti sorulduğunda, bunların hiçbirinin atıl vaziyette beklemediğini, Kredi ve Yurtlar Kurumunun sıcak bakmadığını, ama bir şekilde değerlendirildiğine dikkat çekti.   

Son senelerde inanılmaz oranda vakıflar kurulduğu, kentimizde yaşayan Suriyeliler… Tekke gündeminde, bu semtte 5 bin Suriyeli sığınmacının yaşadığı konuşuldu. Toplumsal yaşama olumsuz etkileri falan… Ve Tekke’nin akıbeti…

Suriyeli sığınmacıların bir kısmı konteynırlarda kalırken, bir kısmı da kent içine dağılmış durumda. Özdemir, toplum yaşamında bir tedirginlik olduğu fikrine katılırken, ancak çok nadir şikâyetler geldiğini belirtmeden yapamadı, Suriyelilerin karıştığı suç oranının düşük olduğunu söyledi. Mağdurlar, dedi. “Ama bir tedirginlik var mı, var… Bize getirdikleri bir yük, bir maliyet var mı, o da var. Bunu kabul ederiz. Ancak bizim de bu mağdur insanları anlayışla karşılamamız lazım. Tekke dediniz, insanların daha güvenlik, sağlıklı ortamlarda ikamet etmesi, yaşaması ortak dileğimiz. Büyükşehir Belediyemizin bu semt ile ilgili düşünceleri, projeleri olduğunu biliyorum. Bu husus biraz da şehrin coğrafi yapısı ve ekonomik tarafı ile ilgili” diye konuştu.

Başkan Özdemir, bir soru üzerine, hızlı trenin bir bağlantı ile geleceğini de duyurdu.


MAHKEMEDE DAYIMIZ YOK DERKEN…

Mahkemelik olmayan yönümüz yok dedik, mahkemede dayımız yok diye iddia ettik. Havaalanı kavşağındaki akaryakıt istasyonunu, Dere Pazarı içindeki balık pazarını, Aksu’dan gelirken Şahin Çırçır önündeki 150 metrelik çukur yolu, yapılmakta olan bir belediye hizmet binasını ve son olarak buna yeni kurulacak OSB alanı olarak seçilen, (Tomsuklu’dan vazgeçildi demek) Gaziantep yolu üzerindeki Çınarlı Mahallesi civarındaki arsa-tarla sahiplerinin eklenmesi, işin tuzu biberi oldu.  O yörenin insanları da soluğu mahkemede aldılar. Çözüm… Bekleme odasında…  Ancak İl Başkanı Ahmet Özdemir, rahatlatacak, içimizi ısıtacak müjde verdi, “Bizim Başbakan yardımcımız var. Güçlü, dirayetli Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız var. Valimiz akaryakıt istasyonu sahibi ile görüştü. Tabi onların da bir beklentileri var. Sorun bugün-yarın çözüldü, çözülecek. Aksu berisindeki 150 metrelik çukur yer sorunu da çözülmek üzere. Şehrin üzerinde ölü toprağı olduğunu söylüyorsunuz, buna katılmıyorum. Herkes görevini yapıyor. Milletvekillerimiz üzerlerine düşen sorumlulukları ile hareket edip, kentin sorunlarına kendilerini odakladılar. Bürokrasimizle, siyasilerimizle, işadamlarımızla ortak hareket edip, bu kenet için neler yapabilirizin kaygısı, telaşı, heyecanını taşıyoruz”

GÖKSUN YOLU DELİK DEŞİK, PATLAK HER YERDE. SINIFTA KALAN BİR KARAYOLLARI

Bu canlı yayına çıkarken, Başkan Özdemir bizlerden bu yol ile ilgili eleştiri geleceğini biliyordu. O nedenle de hazırlıklıydı, dersine iyi çalışmıştı. Özellikle Hasancıklı ile Kürtül arasındaki yol… Yakın tarihte gidip gelirken, delik deşik yolu anlattık. Kış mevsiminde dökülen asfaltın, kumun rezilliğini ortaya koyduk. Yol patlamış, asfalt denen bir şey kalmamış.  Bugüne kadar hiçbir projenin altından yüzünün akı ile kalkabilmiş bir Karayollarının yaşattığı hüsranı, kepazeliği dile getirdik. Bu güzergâhta yapılan proje değişikliklerinin maliyetini sorduk, kaybedilen zamanı, milyonlarca liralık kamulaştırma bedeli ödenerek devletin zarara uğratıldığını, Karayollarının ise zeminin çürüklüğünü bahane gösterdiğini izaha çalıştık. “Madem zemin çürük, neden doğru düzgün etüt yapılmadı, dünyanın parası toprağa gömüldü, zaman kaybedildi. Çürüklük zeminde mi, beyinlerde mi?” sorusunu yönelttik. Başkan Özdemir bu soruyu bekliyordu. Hak verdi bize… “Çok önemli bir sorun” dedi. Arazi şartları sebebiyle açılacak ve yakında hizmete girecek olan tünellerden ve viyadüklerden söz etti. Sevindik. Fırnız’dan başlayan ve ilerleyen 5 km.lik 4-5 tünel haberi yüreğimizi ısıttı. Kürtül yokuşunun tarihe karışacağı müjdesini duyurdu. Hasancıklı-Kürtül arasındaki stabilize yol ile ilgili olarak Valimiz Vahdettin Özkan’ın olaya el koyduğunu söyledi, bu yolun kalıcı olmadığını dillendirdi. Güzergâhın değişeceğini, kısalacağını yinelerken, 2018’de sorunun tamamen ortadan kalkacağı müjdesini verdi. Komşu iller örnek gösterilerek, yeni bir üniversite gündeme geldi. Şehrin gelişimi, eğitim-öğretim kalitesinin artırılması yönündeki öneme dikkat çekildi.

Özdemir de, yeni üniversitenin ekonomik boyutunu bir kere daha ortaya koyarak, öğrenci sayısı ile mevcuda yeni bölümlerin açılması fikrini sergiledi. Bir vakıf üniversitesi için de 50 bin dönümlük alana şart olduğu fikrini ortaya koydu. “Hem maliyetli, hem zor!” ifadesini yineledi.

İHALELER VE BAŞKANLIK MESELESİ

Meslektaşımız Ebru Sema Akkurt bu meseleyi sordu. Kentimizdeki yatırımlara katılan firmaların yabancı olduğunu, işçilerini bile dışarıdan getirdiklerini, vergilerin dahi başka illere kaydığını, Maraşlı müteahhitlere neden iş verilmediğini sordu. Özdemir de, bazı işlerin ihtisas gerektiğini hatırlattı, ihalelere şartlar gereği herkesin katılabileceğini, herkese açık olduğunu söyledi. “Biz şehir milliyetçiliği yapıyoruz” cümlesini kullandı, bunun sadece Kahramanmaraş’ın sorunu olmadığına vurgu yaparak, böyle bir sınırlamanın getirilmesinin yanlış olduğunu belirtti.

Canlı yayının ikinci etabında başkanlık meselesi gündeme geldi. Bunun ülkenin sorunu olduğu konuşulurken, herkesin katıldığı fikir şuydu; 15 Temmuz’un ülke için bir dönüm noktası olduğu…

Bakın Başkan Özdemir bu meseleye hangi pencereden baktı; “O gece kâbus gibiydi. Sayın Cumhurbaşkanı televizyonda, o küçük ekranda o büyük konuşmayı yapmasaydı, halimiz nice olurdu. Hakkı sokağa döktü o büyük konuşma. Vatandaş devletine, milletine, milli iradeye ve demokrasiye sahip çıktı. Bir badire atlattık hep birlikte. Cumhurbaşkanımız karizmatik, büyük bir lider. Şimdi parlamenter sistemle yönetiliyoruz. Dolaylı bir temsil sistemi var. Doğrudan temsil sistemi ile yönetilen ülkelerde iktidar krizleri yaşanmıyor. Bakın bazı ülkelerde, kaos birbirini kovalıyor ve ekonomik-siyasi krizlerle boğuşuyorlar. Ülkenin başkanlık sistemine ihtiyacı var ve toplum da başkanlık sistemine hazır. Çünkü toplum siyasi çatışma istemiyor. Ülkemizin siyasi yapısının güçlü olması gerekiyor.”

BİR REALİTE OLARAK DEĞERLENDİRDİĞİMİZ VEYSİ KAYNAK, KISIKLI, ILICA, YEDİKUYULAR VE ÇAĞLAYANCERİT YOLLARI

Başbakan Yardımcımız sayın Veysi Kaynak’ın bu şehir için önemine değindik. Yerel ve ulusal siyaset için de bir realite, bir şans, bir fırsat olduğunu yineleyerek, insanların iş bulma, doktor ayarlama gibi basit ve sıradan işlerle meşgul edilmemesi gerektiğine vurgu yaparak, siyasilerin, bürokrasinin ve iş dünyasının el birliği ile proje üretip, Kaynak’a proje götürülmesi fikrinin daha isabetli olacağını söyledik. Başkan Özdemir de, “Başbakan Yardımcımız sayın Kaynak için güzel cümlelerinize, temennilerinize teşekkür ediyor, dediklerinize aynen katılıyorum Mehmet abi.” cevabını verdi.

Program için ayrılan zamanın büyük bölümünü yollar aldı. Bu yollara ile ilgili iyimser cümleler kullandı. Ilıca yolunun da bir çalıştayla bu yaz içinde tamamlanacağını müjdeledi. Göksun yoluna değinerek, çok kötü olduğunu, tünel sayısının 9’a, viyadük sayısının da 6’ya çıkacağını tekrarladı, “Eleştirilerinizde haklısınız, doğrusunuz. Zaten bu baskılar, yazılanlar bu tünelleri ortaya çıkarttı” demek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı ve başbakanın da dillendirdiği Kısık yolu için de bir taslak proje yapıldığını, ancak maliyetinin fazla olduğunu, şimdilik askıya alındığını belirtmeden geçemedi.

17 YIL SONRA GELEN BAKANLIK VE KÜLTÜR YOLU PROJESİ

Prof.Dr.Mehmet Sağlam’dan sonra ilk kez bir bakanımız olmuştu. O da Mahir Ünal idi. Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, ufku açık projelerle yola çıkmıştı, Kahramanmaraş’ı yeniden hayal etme fikrindeydi. Kaleler, Namık Kemal Mahallesindeki Germenica ba bu kültür yolu projesi kapsamındaydı. Ancak bakanlığı kısa süren Ünal’dan sonra bu projeler askıya alındı, yavaş işlemeye başladı.

Dersine iyi çalıştığını, her soruya cevap vermekte zorluk çekmediğini bildiğimiz Başkan Özdemir, bu kez de Başbakan Binali Yıldırım’a ait ekonomik paketten söz etti. Cumhurbaşkanımızın inadına yatırım hamlesini gündeme taşıdı, özellikle siyasetçi, bürokrat ve işadamları önderliğindeki toplantıda, ortaya bir raporun çıktığını söyledi. Ve savunma sanayinin Kahramanmaraş açısından geleceğini dile getirdi. Biz de, yatırımcıların hamlelerinin bürokrasiye takıldığını, işadamlarının bürokrasiyi aşamadıklarından yakındıklarını söyledik. Yer göstererek, adres belirterek, isim vermeyerek… Özdemir de bürokratik engellerin mutlaka aşılması gerektiğine dikkat çekti, “Bu meselelerde teşvik değil, desteklenmesi de gerekiyor” diyerek mantıklı bir açıklama getirdi.

ARENA STADI, BOZKURT HEYKELİ, İLÇE-İL KONGRELERİ

Mahmut Beyaz kardeşimiz spordan, yeni stad ihtiyacından söz edince, Özdemir de bu stadların işletim maliyetini öne sürdü. Kale’de, bayrak altındaki bozkurt heykelinin, kaidesinin belediyenin deposundan alınarak yerine monte edilmesi fikrimizi ortaya serdik, bilgisi olmadığını söyledi. Kendisine, muhtemelen bu yılın Haziran ayı başında ülkenin bir erken, baskın seçime gidebilme ihtimalini ifade ederken, böyle bir bilgiye sahip olmadığını kaydetti.

Mustafa Karaaslan da geleceğe yönelik beklentilerini sordu. Seçimlerle, gelecek ile ilgili bir öngörüsünün bulunmadığını ifade ederken, “Geleceğe yönelik bir beklentim yok. İl başkanı sıfatıyla bir sorumluluğum var, görevimi layıkı ile yerine getirmekle mükellefim. Ha, derlerse ki, buraya kadar, gider avukatlığımı yaparım. Zaten referandumdan sonra il ve ilçe teşkilat kongreleri başlayacak. 16 yıldır bu teşkilatın içindeyim. Genel Merkez devam etmemi isterse, seve seve, eyvallah.” diyerek sözlerine nokta koydu.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol