banner1451
banner1461

Durun! Hemen celallenmeyin, ateş püskürmeyin, ‘Noluyor lan!’ deyip kükremeyin aslanlar gibi. Bir okuyun yazıyı, sonra hasbihal ederiz. Bir sakin olun önce!

Siyasetçi olsun, gazeteci olsun, seveni de var, sevmeyeni de. Samimi ve candan gönül vereni de var, nefret edeni de çıkıyor? Kimse kimseyi sevmek zorunda da değil aslında.

Kimse siyasetçiler için, belediye başkanları için, sivil toplum kuruluşları için, en büyüğünden en küçük bürokratı için ve de bizim (Gazeteciler) için ölmüyor? Aman varsın da ölmesinler!

*

Geçenlerde şu lanet olası sosyal medya ne iğrenç, herkes birbirine öyle sallıyor ki, fasılasız, bilgisiz, gerçekten yoksun, tutturabildiğine misali, bakıyorum, kimse kimseyi istemezken, bunu kesin dille yazanlar oluyor.

Konu AK Parti İl başkanı ve ilçe-il kongreleri sürecinde Başkan Ömer Oruç Bilal Debgici’nin gidip gitmeyeceği, kalıp kalmayacağı…

Gidecekse, kalmayacaksa, süresi dolduysa genel merkez kişisel kanaatimce kuruldu kurulacak denilen, özellikle Ali Babacan@Abdullah Gül partilerinin açıklanmasını bekliyor olabilirler.

Parti kurulsun, il başkanları belli olsun, yani atamaları yapılsın, AK Parti de ona göre gardını alacaktır diye düşünüyorum.

*

Arkadaşlarımız o kadar iddialı yazmışlar… Kesin yani der gibi…

“AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici, parti tarafından istenmiyor.”

Şunu demişler;  “24 Şubat 2018 tarihinde AK Parti İl Başkanlığı koltuğuna oturan, Ömer Oruç Bilal Debgici'ye gömlek bir beden büyük geldi. Şahsına yönelik vatandaşlar tarafından AK Parti Genel Merkezine yüzlerce şikâyet gönderildi. Ak Parti İl Yönetim Kurulu Üyeleri dâhil Debgici'den şikâyetçi olurken, bir sonraki dönemi göremeyeceği Genel Merkezdeki kaynaklarımız tarafından belirtildi.  Günlük makamında onlarca vatandaşı ağırlayan Debgici'nin vatandaşları yalnızca dinlediği, hiçbir sorunları ile ilgilenmediği de gelen bilgiler arasında yer alıyor.”

Vay be, kaynağa bak sen! Sayın Veysi Kaynak desen, o da sahalardan uzak kaldı. Görünmüyor da. Yarım asrı geçen süreli gazeteciliğim var, daha hiçbir siyasi partinin genel merkezinde kaynağım olmadı. Olanlar ne şanslıymış be!

*

Hadi bir gerçeği itiraf edelim, bizim memlekete herkes birbirinden şikâyetçi olmayı sever. Bunu meslek edindik! Bir suçu, sabıkası ve kabahati yoksa da, kendimiz bir şey üretiriz evvel Allah! Bu konuda üzerimize yok! Biz çalışan, koltuğu dolduran, herkesle barışık siyaset yapan adamı istemeyiz, sevmeyiz. Onun tez elden gönderilmesi, ipinin çekilmesi için çaba harcarken (parantez içindeki genel) giden atın başına vurmak gibi de bir misyonumuzun olduğunu göz önüne aldığımızda, sayın başkanı başarılı bulan da var, bulmayan da çıkabilir. Çünkü herkes birbirinin adamı bu memlekette!

*

Sayın Degici gidebilir, kalmayabilir. Klasik ifade ya, koltuklar kimseye baki değil. Gelen gidecek, konan göçecek. Var olan kesin kural bu.

Ee hadi ben de bir iddiada bulunayım, “Genel Merkez adam bulamıyor!?”

Belki size biraz geçekçi, belki çokça ada komik gelebilir. Gömlek veya pantolon hadisesine girmeden, gelin biraz objektif düşünelim.

Genel merkez kararsız. Atıf Şirikçi üzerinde karar kılındı bile, ancak ataması gecikince, sayın Şirikçi ‘oynamıyorum’ dedi, kenara çekildi. Sorduğumda da, ‘yokum’ cevabını vermişti.

*

Aklımdan, fikrimden geçeni söylüyorum, sayın Fırat Görgel bu iş için biçilmiş kaftan ama yapmazlar. Vakti zamanında trenden inip başka trene binince, üzeri çizildi. Bunu kendine, bizzat yüzüne de söylemiştim. Haa, bazıları var, ancak ikinci adam olurlar partide.

Tabi bu işi yapabilecek yetenekte arkadaşlarımız, siyasetçiler yok değil. Ama şu sıralar, yine en iyisi

Sayın Ömer Oruç Bilal Debgici. Daha iyisini, daha başarılısını bulana kadar… Bilmem anlatabildim mi?

Haa, gider mi, olabilir. O zaman derim ki, güle güle… Neticede dünyanın sonu değil ve herkesin alternatifi vardır. Kimse vazgeçilmez değil üstelik.

Ama…

Bence kalacak gibi… Tabi hakkında hayırlısı…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol