İnsan sevdiklerinin vefatını duyunca, öğrenince ayrı bir hüzün kaplıyor içini. Kuşkusuz ölüm hak, gerçek. Miras gibi. Emanetiz hepimiz bu dünyada, belki bugün, belki yarın yine sevdiklerimizden biri aramızdan ayrılacak, sevenlerini üzecekler, ama hayat devam edecek.

Her fani gibi değerli dostum, adaşım Mehmet Ciğer de ayrıldı aramızdan. Seneler öncesine dayanan bir dostluğumuz, bir muhabbetimiz, bir tuz-ekmeğimiz vardı.

Geride tatlı bir hatıra, onurlu bir yaşam, unutulmaz iz bırakarak terk edip gitti.

Vefat haberini aldığımda, siteme haberleştirirken dahi içimin ürperdiğini hissetmedim desem yalan olur. O tatlı gülüşü, babacan tavırları, insan sevgisi geldi gözümün önüne.

*

Habere gelen yorumlara baktım, bir okurum onu gariban babası olarak anmıştı. Öyleydi. Sofrası kadar yüreği de açıktı, insanları kırmaz, sever sayardı.

Büyük küçük ayırmazdı.

Belki büyük çaplı eğitimi yoktu ama ileriyi gören insandı. Tuttu, seneler önce bölgenin en büyük kâğıt fabrikasını kurdu. Yatırımı, istihdamı seviyordu. Sonra, şehrimizde sanayinin gelişmesinde, büyümesinde, sayılarının artmasında payı da büyüktü. Herkese destek olmuş, maddi manevi imkanlarını meslektaşlarına seferber etmeyi bir şehir milliyetçiliği olarak yorumlardı.

*

Bir gün, Kâğıt Fabrikasına gittiğimde, tesadüfen karşılaştık. Çokça İstanbul’da kalıyordu. Çünkü işleri evlatlarına bırakmış, kendisi inzivaya çekilmişti. “Yeter çalıştığım, artık işi çocuklar götürüyor! Ben de kendime zaman ayırıyorum, bu yaştan sonra ne çalışması…” demişti.

O değerli insanı, yatırımcı, hayırsever işadamını çalışanlarından dinledim. Kâğıt fabrikasında çalışan bir tanıdık anlattı; “O bizim patronumuz değil, babamızdı. Ne zaman başımız dara düşse, yardım ederdi. Bizimle yer, sohbet ederdi. Büyüklenme, kibir yoktu onda. Kalender adamdı, baba adamdı. Hastamızı bilir, cenazemizi bilir, düğünümüzü bilirdi. Öyle baba patron az bulunur!”

*

O, Kahramanmaraşlı sanayicilerin Ciğer’iydi.

O, bu şehrin sanayideki hafızası idi…

O, gariban dostuydu.

O, zenginliğin değil, insan evladı olmanın erdemine inanmış kalender patrondu. Çünkü hayata metelik vermezdi, ciddiye almazdı. Yaşamı da…

O, tam bir Maraş sevdalısı, Maraş milliyetçisiydi.

*

Mekanı cennet olsun adaşımın, can yoldaşımın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol