Fırsat düşkünleri, fırsatçılar…

Bir önceki yazımda, ‘Fırsatçılara gün doğdu’ demiştim.

Maşallah çok sevmişler ki başkalarına fırsat vermemekte kararlılar, şu anda bunu yaşıyoruz, bunu yapanları çok uzakta aramayın.

Sırtımızı yasladığımız kişiler sözde devleti temsil eden zatlar devlet temsilcililerinin kendilerini böyle temsil ettiklerinden ne kadar haberdarlar acaba? En basit bir örneği KahramanKart, sanki alt yapısı hazır.

İşin garip olanı, çok nadir yerlerde kart dolum yerleri var.

Millet ne yapacak kart dolum yerlerine kadar yürüyerek gidip ondan sonra mı otobüse binecek insanları iki binişlik kart almaya zorluyorlar, mecbur bırakıyorlar.

Böyle mi hizmet veriliyor? Zaten biniş ücreti yeterince fazla bazılarınıza dokunmayabilir, asgari ücretle geçinen bir aileye çok güzel dokunuyor!

*

Koltuğa oturunca fikirleri hizmet anlayışı değişiyor galiba ya da bizim hizmet anlayışımız farklı.

Milletin cebine giren para ortada ama yok katkı yapılacağına nasıl takviye giderler çıkartsak ceplerine gireni de alsak çabası var ondan sonra Türkiye nereye gidiyor, nereye gidecek kimler uyguluyorsa bu sistemi onlara sormak lazım. Buradaki mantığı bu şekilde algılıyorum zengin daha da zengin olacak fakir daha da fakir kalacak.

*

Böyle küçük şeyler büyük şeyleri doğuruyor bir aile geçimsizliğine bile sebep olan şeyler. Tabi kime ne siz rahatınıza bakın, baba çocuğuna otobüs param yok diyebilecek durumda şu anda.

İspatlı hem de…

Diğer yerleri katmıyorum bile, Yörük Selim Devlet Hastanesi'nin yakınında bir tane kart dolum yeri yok ve adı üzerinde hastane hastaları olan kişiler var.

Buraya en yakın yer Ulu Caminin yakınlarında var buradaki soru; “siz halka hizmet etmiyorsunuz kime hizmet ediyorsunuz?”

Hadi, cevap verin!

Bence güvenlik kuruluşlarındaki görevlilerinden biraz da bu işleri yapanların yanlarına verilmeli denetimci olarak, işlerini eksik yapanlara versinler cezalarını.

Sonuçta en iyi işini yapanlardan biri de güvenlik güçlerimiz.