17 Mayıs tarihli Haber Türk Gazetesinin Güneyli ekinde haberi okuduğumda, sanki bu ödülü kendim almışcasına sevindim. Sevindim çünkü senelerdir tanıdığım, sık karşılaşmasak bile ara sıra telefonla muhabbet ettiğim değerli dostum, kardeşim Erdal Çelik, Ankara yeni Çizgi Eğitim kurumlarınca 'yılın gazetecisi' ödülüne layık görülmüştü.

Ödül almak, gazetecinin aşkını şevkini artırır, kamçılar, daha üretken olma mecburiyeti ile karşı karşıya bırakır, omuzlarına binen yükü ve sorumluluklarını artırır.

Sevgili Erdal Çelik kalender insan, mütevazı. Çünkü ödülü aldığında, bütün çalışma arkadaşları adına aldığını söylemiş.

Eh, sayın Çelik'e yakışan cümle bu olmalıydı.

*

Delikanlı gazeteciliği, mesleğine olan saygısı, soyadıyla müsemma çelik gibi iradesi ile ilk tanıştığımda DHA Gaziantep temsilcisi idi.

Sonra atağa kalktı, sınırları genişletti, kendini aştı ve bugün ulusal ölçekte en çok okunan Haber Türk Gazetesinin Güneyli Temsilcisi olma başarısını gösterdi.

Anadolu'da kendi şehirlerinde markaların başarı hikâyelerini taşıyan özel ekler ve köşe yazıları, onu haklı olarak yılın gazetecisi yaptı. Cesur yürektir Erdal Çelik. Tınmayan, tırsmayan, yamukluğu sevmeden, heveslenenleri de yamultan bir karaktere sahip. Kafasına taktığını ve gönül verdiğini layık olduğu yere taşır da, yamukluk yapanları da Marmara çırası gibi yapmada üzerine adam tanımam.

Özellikle yerel yöneticilerin, iş ve sanat dünyası kişilerin başarı hikayelerini anlatarak, hem yazılı medyaya kalite getirmiş, hem de gazetecilik onur ve kalitesini zirveye taşımış bir meslektaşımız olarak, prensipli çalışmasının semeresini ödülle noktalayan değerli dostu tebrik ediyorum.

*

Ödüller, aferinler, kutlamalar ve tebrikler, bir gazetecinin, bir basın emekçisinin omuzlarına takılan en onurlu apolettir.

Önemli olan bu apoleti yere düşürmemek.

Çelik bunu yaptı, bunu başardı.

Alkışlıyorum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol