banner1482

Haftanın ilk gününde, Elbistan Belediye Başkanı sayın Mehmet Gürbüz’ün davetlisi olarak bu büyük, il olmaya nüfus ve potansiyel olarak hazır olan ilçemize gittim.

Önce daveti, nezaketi için adaşım, Başkan sayın Mehmet Gürbüz’e teşekkür ederim.

Öğle vaktiydi makamına vardığım. Belediye Meclis Üyesi, gazeteci dostumuz sayın Bekir Yılmaz bizi yalnız bırakmazken, ne konuşulacaksa, onu sohbet konusu edindik. Siyaset, yerel yönetim, basın ve ekonomi…

Bu arada, işadamı sayın Alişan Arıkan’ın Elbistan ilçemize bir fabrika kuracağını, yani yatırımda bulunacağını öğrenince, gerçekten sevindim, mutlu oldum. Sebep olanlara teşekkürler. Neticede yüzlerce insan çalışacak, ekmek yiyecek. Şimdiden hayırlı olsun!

*

Dedikten sonra geldik meseleye…

Hatırlayın, geçen hafta içinde, Elbistan AK Parti ilçe kongrelerine, muhtemel adaylara ilişkin düşüncelerimizi, Av. Hasan Sungur’un aday gösterilmeyeceğinin belli olmasından ötürü, bu büyük, potansiyel ilçemizde kimler ilçe başkanlığı için aday olabilecek meselesine dair düşüncelerimizi paylaşmış, yazının altına da Başkan sayın Mehmet Gürbüz için ‘Enkaz Mehmet’ yakıştırmasına dair düşüncelerimin, izlenimlerimin olacağını duyurmuştum.

Belediyeden çıktık, makam aracını kendisi kullandı. “Sizi gezdirmek istiyorum, bugün şoförlüğünüzü ben yapacağım!” deme nezaket ve inceliğini gösteren, direksiyona geçen Başkan, bizi ilçede kısa mesafede de olsa tur’lattı. Özellikle, tarihi ve kültürel olması ötesinde, dini kutsiyeti bulunan 3 cami ve çevresinde oluşturacağı yapılanma için, gerçekten artık kullanılmayan, atıl hale gelen, ancak buna rağmen insanların nefes alabilmesini sağlayabilecek, görüntü kirliliğini ortadan kaldıracak yapıların, binaların yıkıldığını, yıkılacağını söyleyip, bize gösterince, başkana neden bu ünvanı(!) layık gördüklerine inandım, iman getirdim.

İçimden şunu dedim, ‘Elbistan yapıldıkça değil, yıkıldıkça güzelleşecek, rahat nefes alabilecek!’ Zira o kadar çok eski, atıl halde, trafiği felç eden, insanların yaşam standardını engelleyecek, yaşamlarını zorlaştıran yapılar var ki, görüntüsü bile insanın midesini bulandırıyor.

*

Çok değil, bundan bir ay önce yine bu ilçemizdeydim. CHP milletvekili sayın Ali Öztunç’un babasının kırkıncı gün yemeği için gittiğimizde, bu bölgeyi seneler önce bilen, gören birisi olarak, özellikle Ceyhan Nehri ve etrafı için Başkanın projelerine tanık olunca, içimden ‘helal olsun’ demek geçmedi  desem yalan olur.

Zira, ilçede kaymakamlık, emniyet ve teşkilat ile uyum içinde çalıştığını söyleyen, ilçenin huzuru, insanların yaşam kalitesinin artması ve asayişin berkemal olması yanında, çirkin yapılaşmaya meydan vermediği gibi, ilçede bulunan tüm pavyonları, meyhaneleri, kumarhaneleri kapatmış, kapatmakla kalmamış, yerle yeksan etmişti.

Bunu yapabilmek her babayiğidin harcı değildi.

Bunu yapmak, cesaret ve yürek isterdi.

Bunu yapmak, belki zaman isterdi ama ilçenin selameti, huzuru ve insanların barışı için bu yürekliliği, bu delikanlılığı gösterebildiği için bir kere daha tebrik ettim kendisini.

*

Bir veciz söz var, ‘Gördüm ve başımdan geçti demek, duydum demekten çok daha mükemmel muhakeme şeklidir!’

Ben gittim, gözlerimle gördüm ve muhakememi yaptım.

Selçuklu Lokantasında yemeğimizi yerken, 11 aylık süre içinde anlattıklarını not alabilmek, onun hızına yetişebilmem mümkün değildi. Artık sorularımı gazeteme haber amaçlı göndermek zorunda kaldım.

Bu kadar kısa zamanda, üstelik de kamuoyunda karşılık bulan hizmetlerinin, projelerinin, teknik ve sosyal belediyecilik hizmetlerinin devreye, hizmete girmesi karşısında Başkanı alkışladım, tebrik ettim.

NOT: Arkası yarın…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol