banner1451
Öne Çıkanlar EŞLERİNİN BÖBREĞİ İLE HAYATA TUTUNDULAR SİVİL TOPLUM GELİŞİRSE TÜRKİYE DEMOKRASİSİ DE GELİŞİR YAŞANACAK BİR TÜRKİYE İÇİN KÖY GARAJI CHP DEDİ KENDİMİZ ÇALDIK DONDURMA ISMARLADI

Bu haber kez okundu.

ARPASATAN; “TSO’YA ADAY DEĞİLİM, TEKLİF DE YOK ZATEN!”
  

Sanayi ve iş dünyasında kiminle konuşsak, ki özellikle TSO Başkanı Serdar Zabun, ihracat rakamlarının arttığından söz ederek, hedefi yüksek tuttuklarını söylediler. Ancak ithalat kısmına geçmediler. Oysa biliyoruz ki, bu sektörde ihracat kadar ithalat da ekonominin olmazsa olmazı. Ekonomi için hep pembe tablolar çizildi, iyimser havalar estirildi. Gerçekten ekonomi iyi mi, ifade edildiği kadarıyla ekonomideki seyr-ü sefer beklenene, istenen düzeyde mi?

Bu sorunun cevabını KASİAD Başkanı Dr. Ali Arpasatan’dan aldık. Şunu söyledi;  “Türkiye’de ekonomi neyse, Kahramanmaraş’ta da o. Üstelik Kahramanmaraş Türkiye’nin bir aynası, parçası. Hem de sanayi  olarak. Kahramanmaraş’ta ihracatın arttığı doğru. Küçük de olsa. Ama ithalatın arttığı da doğru. Aynı şey Türkiye için de geçerli. Cari açık nereden çıkıyor derseniz, ithalat ile ihracat arasındaki farktan kaynaklanıyor. Maalesef ithalatımız, ihracatımızdan daha yüksek artış gösterdi. Dünyada ekonomi pembe tablo çizmiyor ki Türkiye çizsin, Kahramanmaraş çizsin. Malum, paranın, faizin arttığı bir dönmeme girdik, birkaç yıldır. Bunun da sebebi, paranın vanasını elinde bulunduran ABD ve Merkez Bankası…  Faiz arttıkça para güvenli limanlara gider. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler az uğrar.  Para azalınca paranın maliyeti artar, yatırım azalır, yatırım azalınca işsizlik artar. Bu biri denklemdir, bunu değiştiremezsiniz. Bunu değiştirmek için Çin gibi yapmanız lazım. İhracatın ithalatın üzerine çıkması lazım. İşgücünüzü verimli kullanmanız lazım, ve mutlaka imalat sanayine yatırım  yapmanız lazım. Türkiye ekonomisinin yüzde 18-20’si sanayi ürünleri ile uğraşıyor. Önemli bir kısmı hizmetler sektöründen geliyor. İmalat sanayiini arttırdığımız gün, çünkü ihracata giren ürünlere bakın, yüzde 80-90’ının imalat sanayi ürünleri olduğunu görürsünüz. Hizmet ihraç edemiyoruz ki. Bizim bugün AB ile anlaşmalarımız ki, sektörel kısıtlamalar da var. Tekstil, gıda ve mutfak eşyalarında bile… AB’de gümrük birliğimizi yok. Gümrük birliğinin çerçevesini genişletip, hizmet ihracatını buna dahil ettiğinizde bunun herkese yararı olur. Son 15 yıldan beri, bir sanayici olarak söylüyorum, imalat sanayine hak ettiği değer verilmedi. Ta ki 2016’nın ortalarına kadar. Ondan sonra teşviklerle kurların da yardımı ile imalat sanayi desteklenmeye başlandı. Şu anda piyasaya bakın, ürünlerin çoğunun imalat sanayi ürünü olduğunu görürsünüz. İnşaattı, hizmette bunlarda son senelerde muazzam bir durgunluk var. O yüzden, herkes kendi bacasını temizlemeli denildiği gibi, katma değeri yüksek imalat sanayinin desteklenmesi gerekiyor. Bunun Ankara’ya da empoze edilmesi gerekiyor. Bu çifte cari açıkla yaşamamız mümkün değil. Hem ithalat ile ihracat arasındaki fark, hem de diğer açıklarla sürdürülebilir bir durum değil bu!”

ORTADOĞU’DAKİ TERÖR VE EKONOMİYE YANSIMASI

Sınır boylarında kahraman askerlerimiz terör yuvalarını temizlemek için mücadele veriyor. Ortadoğu’da bir gerginlik, bir savaş hali var sanki. Bu,  sanayi ve iş dünyasını ne kadar etkiledi? Cevabı yine KASİAD Başkanı Ali Arpasatan’dan geldi; “Ekonomimizin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Yatırım kararlarını gözden geçirmeye, ertelemeye sebebiyet veriyor. Şimdi ne kadar adı konmamış da olsa, bir operasyon var. Ama savaşa dönüşme riski var. Karşınızda ABD var, Suriye var, Rusya var, İran var, Avrupa ülkeleri var, Mısır var… Allah korusun, her an savaş ihtimalini göz önüne alan insanlar temkinli adım atıyorlar. İçerde FETÖ, dışarıda terör örgütleri… Böyle olunca, hükümetimizin istediği yatırım seviyesine ulaşamıyoruz. İyi niyetli olarak son senelerde çok büyük destek görüyoruz. Teşviksel olarak. Son iki yılda gördüğüm teşvikleri, destekleri hiç görmemiştim daha önce. Dediğim gibi, sınırlarımızda yaşanan operasyonlar, bizleri, insanları bir kere daha düşünmeye sevk ediyor.”

TSO SEÇİMLERİ, ARPASATAN ADAY MI?

Nisan ayında Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odasında genel kurul var. Mehmet Balduk’tan sonraki dönemlerde TSO yıprandı. Serdar Zabun, şahsiyetli, beyefendi bir kimse. Bunda sorun, kuşku yok. Ama temsil noktasında yetersizliği konuşuluyor sanayi ve iş dünyasında, kamuoyunda, siyasi cenahta, basın camiasında…  Hal böyle olunca, bazı işadamlarının isimleri geçiyor. Tercih ve teveccüh noktasında. Acaba kendisinin de böyle bir niyeti var mıydı?

3. dönem KASİAD Başkanlığını sürdüren Arpasatan, sorunun burasında gülümsedi. “Bir kere, ben aday değilim, zaten herhangi bir teklif gelmedi, geleceğini de zannetmiyorum. KASİAD’da 3. dönemim. Vakti çok zengin bir insan değilim. Yatırımlarım var, artı KASİAD’a bile zor zaman ayırıyorum. Yapım gereği, üstlendiğim bir işin hakkını vermem gerekir. Hakkını vermeyeceğime inanmadığım işin başına da geçmem! Bana teklif gelmez, niye gelmez derseniz, KASİAD’a devam etmek istemediğimi söyledim. 2 dönemin yeterli olduğunu söyledim, söylüyorum. Her kurum için geçerli bu. Ama çok sevdiğim, saydığım, değer verdiğim insanların hatırını, ricasını kıramadım. Son dönemim. Bunu bildikleri için bana TSO’yu teklif etmezler. Gelse bile kabul etmem! Çünkü hiç vaktim yok.  TSO, çok zaman ayrılması gereken bir yer. KASİAD gibi değil orası. Keşke sanayi ve ticaret odası diye ayrılmış olsaydı da, bunu daha güzel konuşsaydık. Ticaret erbabı ile sanayi odasının sorunları çok farklı. Gönül ister ki ayrı ayrı olsun.  Kahramanmaraş sanayi odasını hak eden bir şehir. Nedense TOBB, biraz da siyasi sebeplerden olsa gerek, bu ayrımı istemiyor.” ifadesini kullandı.

KASİAD Başkanı sayın Ali Arpasatan’a teşekkür ediyoruz.

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol