Senelerdir günlük tutarım. Aşağıda okuyacağınız notlarım, 24 Nisan 1978 tarihine ait.

Nasip olursa yakında bu günlüklerimi, hatıralarımı kitaba dönüştürüyorum. Hep diyorum ama günlük yaşam, stresli çalışma ortamı insanı yoruyor, bir şey yazmaya, yapmaya da canı istemiyor ister istemez.

*

“6 Nisan 1978 tarihinde, bilinmeyen birisi, elinde bir paket (koli) ile Emek (Ankara) Postanesine gelir, paketi Malatya’ya göndereceğini söyler. Ama Türkiye bu sıralar başka paketlerle uğraşıyordu. Walheim’e sunulacak pakette, vergi paketi vardı. Bu bakımdan bilinmeyen kişinin gelip yatırdığı koli kimsenin dikkatini çekmemişti. Kuşkulanmayan görevli memur, bir koliye, bir de getirene baktı. Koli, Adalet Partisi (AP) milletvekili Kasım Önadım’a gönderiliyordu.

Bir diğer paket de Malatya Belediye Başkanı, Hamido lakaplı Hamit Fendoğlu’na gönderilmişti.

Görevli sadece içinde ne olduğunu sordu, o kadar. ‘iç çamaşırı’ cevabını alınca, koli açılmadan işleme kondu ve adrese gönderilmek üzere diğer kolilerin yanına konuldu.

Aynı kişilerin veya kişinin, ertesi günü Çankaya Postanesinden, bu defa da Pazarcık ilçe Cumhuriyet Halk Partisi ilçe başkanına (Memiş  Özdal’a) bir hediye(!) gönderileceği kimsenin aklına gelmiyordu.

Türkiye’de patlamaya hazır ya da dış güçlerin, terör örgütlerinin anarşi çıkartmak için hazır gördükleri iki ile postalanan ve hediye kolisi denilen paketlerin içinde bomba olduğunun hikayesi buydu. Aksilik mi, yoksa bilinçli miydi, içinde bomba olan koliler, siyasi görüşleri farklı iki kişiye postalanıyordu. Lakin amaç birdi.

Birinci paket Malatya’ya erken ulaştı. Ancak nedendir bilinmez, belediye mutemedi gelen koliyi 6 gün bekletti.  6 gün sonunda paket açıldığında, Hamido ve iki torunu hayatını kaybediyordu. Malatya ağılıyor, yas tutuyordu. Lakin terör örgütleri amaçlarına ulaşmıştı.

İçinde bomba olan ikinci koli Pazarcık’a geliyordu. CHP İlçe Başkanı Memiş Özdal adına.  Başkan Memiş Özdal koliden kuşkulanmıştı. Tuttu, PTT’ye iade etti. Ve paket PTT memurunun elinde patladı.  Ve memur ağır yaralandı. Dış güçlerin, terör örgütlerinin amacı, başkan Özdal’ı ortadan kaldırmaktı. Ama emellerine nail olamadılar, başarılı olamamışlardı… Ülkeyi karanlıklara doğru sürüklemeye çalışanlar vardı. İç ve dış düşmanlar rahat durmuyordu.”

*

Hatta yine içinde bomba olan bir koli de, dönemin Kahramanmaraş vali yardımcısı, sonradan AK Partinin kurucularından olan Abdulkadir Aksu, görevli olarak Gaziantep’te olunca, koli teslim alınmadan iade edilmişti.

Aslında yukarıdaki notlarım, yani hatıralarım daha ayrıntılı da, uzamasın diye özetlemek zorunda kaldım.

*

Mesleğimiz gereği ekonomi ve siyasi haberlere ağırlık veren bendeniz, zaman zaman bu değerli büyüğümüzle, adı Pazarcık’ta efsane belediye başkanına çıkan Memiş Özdal ile bir araya geldim.

Ekmeğini yedim, suyunu içtim.

CHP ilçe teşkilat başkanlığı ardından, 3 dönem belediye başkanlığı yapmak, bu ilçede kimseye nasip olmadı. Efsane dediysem o yüzden.

Gönül adamıydı. Yüreği ve sevdası Pazarcık idi.

İnsanları ayırmaz, herkese eşit muamele ederdi. Parti rozetini başkan olduğu gün yakasından çıkartmış, kapısını, gönlünü herkese açık tutmuştu. Yüreğini de öyle…

Merhum Özdal, hem ilçesinin, hem partisinin lideri idi. Başarı hikâyeleri yazan adamdı. Liderdi. Çoğu insan ‘liderlik’ kelimesini duyduğunda, bunu sadece iş dünyası ve siyaset bağlamında düşünür, belediye başkanlık makamı kimsenin aklına gelmezdi.

O hem siyasi, hem yerel yönetimler anlamında gerçekten liderdi.

Baba adamdı, babacandı. Hayırsever insandı. Kırmazdı, incitmezdi. İz ve eserler bıraktı. Bu ilçede yaşayanlar, hizmetlerinin, iz ve eserlerinin ne olduğunu çok iyi bilirler.

Onu bir kere daha saygı ve rahmetle anıyor, onun hatıralarını yaşatan oğlu sayın Hüseyin Özdal ve ailesine selamlar gönderiyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol