Vakit tamam diyorlar, gurbetin yolu göründü,

Uzak diyarlara doğru el oldu gitti...

Dokunmayın dostlarım, Efe siyaha büründü,

Ağlamaklı gözüyle sel oldu gitti...

 

Olsa da bir konuşsa, şu kalemin dilleri,

Yandı Efeoğlu dostlar, ortadadır külleri,

Kahırlar bana gelsin, sorma nicedir halleri,

Tükendi yana yana kül oldu gitti...

 

Kırıldı kanatları, yana düştü kolları,

Terk etti diyarını gurbettedir yolları,

Dertleri sinededir, söyleyemez dilleri,

Düğümlendi boğazı, lâl oldu gitti...

 

Söyleyin turnalara, gayri Efeyi aramasın,

Çırpıp kanatlarını, diyarlarda yormasın,

Belki döner gelir diye boşa hayâl kurmasın,

Taş gibiydi kırıldı, mil oldu gitti...

 

Katarlar sıra sıra, nere gider bu kervan!

Acep bir gün olur da döner mi ki bu devran!

Efem gitme dediler, uyan da artık davran!

Uyanmadı gafletten, düş oldu gitti...

 

Sözler sana değildir, dostun canı sağ olsun!

Dediler, dinlemedi: Ulan ne biçim oğulsun!

Gayri bırak Efeyi, bu denizde boğulsun!

Anlayınca, baharı kış oldu gitti...

                                                                           

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol