banner1451
banner1461

Senelerdir kadınlar, gerek evde, gerekse toplum içinde, ikinci sınıf varlık olmayı hiç bir zaman istemediler, kabullenemediler ve hep reddettiler.

Siyasette kadınlar var, iş dünyasında kadınlar var.

Kadınlarımız eğitim alıyorlar, çalışıyorlar, ekonomiye, ev geçimine katkı sağlıyorlar. Günümüzde öyle kadınlar var ki, kocası iş bulamadığı için çalışmak, evini geçindirmek zorunda kalan çok kadın var aramızda, çevremizde, yanı başımızda…

Ekonomik özgürlüklerini yaşıyorlar doyasıya, sine sine… Artık ikinci sınıf varlık değil onlar, yaşamın başrol oyuncuları, aktörleri.

*

Bazı geri zekalılar şöyle düşünürler, “kadının malı, kapının mandalı…” Niye öyle? Güya çalışan, ekonomik özgürlüğü olan kadın evini ihmal edermiş. Peki sorayım; Türkiye’de kadına yönelik şiddetin giderek artmasının önemli nedenlerinden birisi kadının ekonomik özgürlüğüne kavuşması mı?

Bu kadar mı, böyle mi sahiden!

Bütün mesele, eğitimli, haksızlıklara boyun eğmeyen, hatta yeri ve zamanı geldiğinde baş kaldırması mı? Kendisini geliştiren erkeğe boyun eğmiyor, yeri geliyor dikleniyor, hesap soruyor, sorguluyor, eyvallah etmediği gibi, son noktaya geldiğinde boşanabiliyor.

Çünkü kadınlar, erkeklerin kırılmaz ve vazgeçilmez çizgilerini kırıyor, sistemi allak bullak ediyorlar. Kadınlar, erkeklerin gücünü kırıyor, imparatorluğunu sarsıyor.

*

Kabul edilir ki bugün hem sosyal, hem iş dünyasında kadın istihdamının varlığı inkâr edilemez. Her nedense, özellikle bizim Kahramanmaraş’ta boşanma had safhada. Daha birkaç yıl evli olduğu halde, kucağında çocuğu ile babasının evine yollanan kadınların sayısı az değil.

Dulluk alışkanlık haline mi geldi, insanlar erkek işkencesinden, eziyetinden korkup, endişe duyup daha evliliklerinin ikinci-üçüncü yılında babalarının evine dönüyor, ya da kendi başının çaresine bakıyor.

Peki, olaya ekonomik nedenleri de koyabilir miyiz? Boşanmaların asıl sebebi şiddetli geçimsizlik ise, bunda ekonomik nedenlerin payı var mı?

*

Her itirazı, her ayrılığı erkekliğine, iktidarına yönelik hakaret sayan özgüven sahibi olmayan, korkak, kendine olmadığı gibi evliliklere ve çevresine bile saygısı olmayan üstelik de eğitimsiz erkeklerin, şiddet uygulayarak kadınları yola getirmek istemesine ne ad koymalı.

Ne demeli?

*

Bu mesele derin, bu mesele önemli. Devam edilecektir…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol