Face’ye girerseniz, neler çıkıyor karşınıza, neler.. Biz de birkaç hafta önce sosyal medyada dolaşırken, sevgili Mehmet Cihat Sezal’ın ‘yine dayanamayıp yazacam’ başlıklı eleştirisi çarptı gözümüze.

Neler yazmış, niye isyan etmiş, yine kimlere sinirlenmiş, durup dururken neden öfke seline kapılmış diyerek açtık ki, ooo ne görelim, sevgili Mehmet Cihat Sezal, kanayan yaraya parmak basmış, aslında bu şehirde yaşayan, toplu taşıma araçlarını kullanan herkesin dili olup çıkmış.

Onların dertlerine tercüman olmuş!

İşte face’de yazdıkları. Noktasına, virgülüne dokunmadan, aynen:

“Kahramanmaraş'ta terör yok demeyin bence var. Nasıl mı?

Birincisi hak hukuk tanımayan dolmuş- otobüs terörü. Dolmuş kuyruğu bitmiyor duraklarda. Durağa gelen ayrılmıyor. Arkadan korna sesleri. O kornaya basan bir sonraki seferde öne geçiyor. Bu sefer arkadaki ona korna çalıyor. Hala durakta güzergah çığırtkanlığı devam ediyor.

 İkincisi kaldırım işgal eden esnaf terörü. Acayip vahim vaziyette. İzahat yapmayacağım. Adres göstermemek için.

Düzene sokmak kimin işiyse, o görsün bir zahmet”

*

Daha ne desin, daha ne yazsın Cihat Sezal. Bu meselede içini dökmüş, belki ders alan, belki ilgilenen biri çıkar diye, haklı eleştirisini sergilemiş.

Diline sağlık bu kardeşim. Peki, devam edelim o zaman. Bakın, Sezal yazıyı hangi eleştirel cümleleri ile tamamlamış, okuyunca oturup ellerinizi başınızın arasına alın ve düşünün. Kim haklı, kim haksız! E hadi buyurun, okuyun:

“Üçüncüsü malumunuz hava kirliliği. Hepimiz bu havayı soluyoruz. Bundan güzel terör mü olur.

Sonuç kısaca şu. Kimse işini yapmıyor. Sanırım aslında şehir büyük, kafa küçük. İsimle büyükşehir olursun. Mühim olan kafayla bunu sağlamak.

Susuyorum tamam !!!”

*

Eh, ne de olsa babasının oğlu. Haksızlıklara dayanamıyor, tahammül edemiyor. Açık ve net. Lafı eğip bükmüyor,  dolaştırmıyor, gezdirmiyor orta sahada.

Ve dobra…

Yüreğine sağlık be koçum!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol