Hani seneler önce, ki yaşı 50’yi geçenler iyi hatırlar, eski milli eğitim bakanlarından birisi çıkmış, “Şu okullar olmasa milli eğitimi ne güzel idare ederdim!” demişti.

Haklı demiş vallaha!

Babam da yönetir öyle kurumu.

Belediyelerin borcu olmasa…

Vatandaşın zart zurt ikide bir Ankara’ya gelip talepleri, ihtiyaçları ve şikâyetleri olmasa…

*

Belediyenin borcu olduğunu söyleyenler, aslında Başkan Hayrettin Güngör’e kötülük ediyorlar. İnsanın çalışma aşkını, şevkini kırıyorlar.

Sağda solda dillendirince, millet de abarttıkça abartıyor, konuştukça, dedikodusunu yaptıkça 10 liralık borç bir de bakıyorsunuz,  kendiliğinden 20, belki de 200 bin liraya çıkartılıyor.

Dilin kemiğimi var sanki? Ee, yalan söyleyeni Ahırdağı’na da kaldırmıyorlar.

*

Bırakın belediyeleri. İstanbul seçimi de geride kaldı. Rahat bırakın başkanları da çalışsınlar. Kendilerine verilen oyların haklarını teslim etmek anlamında hizmetlerini devreye soksunlar, yeni yeni projeler geliştirsinler.

Büyükşehir belediyesinin uçan kuşa borcu varmış. Olabilir. Kimin borcu yok ki… İşadamları, yani  sanayiciler halinden çok mu memnunlar, onların borcu yok mu sanıyorsunuz. Gidin bir dokunun bakalım, size neler söyleyeceklerdir. Dışı seni, içi beni yakar misali…

Tamam, borç olabilir. Fatih Erkoç bu borç karşılığı ne yapmış?

Cebine mi atamış, yapılan hizmetleri, projeleri alıp gabırına mı götürmüş.

Yoooo….

Arıtma tesisi yapmış, Yedikuyalar Kayak Merkezini devreye sokmuş, bugüne kadara görmediğimiz, yaşamadığımız alt-üst geçitleri yaşanabilir kentin kanına akıtıp, trafikte tıkanan damarları açmış, millet bahçesini örnek bahçe haline getirmiş, yeni yeni parklar-bahçeleri insanların emrine amade haline getirmiş.

*

Beğenin beğenmeyin, yeri ve zamanı değildi belki, belki de acelesi yoktu ama yapılanın kötüsü olmuyor, bir kuzey çevre yolunu bitirmiş. (Bir de ucu gözükse, yolun sonu yani…) yeni bulvarlar açmış, Şekerdere’ye iki tane alt-üst geçidi tamamlamış, trafiğe çözüm sağlamaya çalışmış. Tekke dâhil birçok bölgede kentsel dönüşümü gündeme getirmiş, kısmen başarılı olmuş. Trabzon Bulvarına alternatif gösterilen Sarayaltı Caddesini açmaya çalışmış, ciddi ölçüde kamulaştırma yaparak caddeyi genişletmiş.

Aklıma gelenler bunlar… Teknik ve sosyal belediyecilik adına ne varsa, elinden geldiğince, zaman dâhilinde, imkân nisbetinde insanlara sunmanın gayretinde olunca, tabi ki parayla oluyor bütün bunlar.

Kimseye öpücük vermiyorsunuz!

*

Kamuoyu borcu konuşuyor şu sıralar. Sanki bütün derdimiz bu borçlar.

İkide bir borcu gündeme taşıyıp da sayın Hayrettin Güngör’ün elini zayıflatmanın manası yok. Moral ve motivasyonunu bozmanın da, çalışma aşkını-şevkini kırmanın da…

Rahat bırakın! Şu hayırlı olsun ziyaretlerini de tamamlayın da, işine gücüne baksın sayın Başkan.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol