Bazıları vardır, hiçbir şey bilmediği halde, kendini dünyanın en bilge insanı yerine koyar, her şeyi bilirim edasıyla çalımlar atar, hava basar.

Yine bazıları vardır ki, atıyorum devlet memurudur, ya da bir yerde görevli, (ya da bir yerde belediye başkanı) sorumlu, her neyse, hiçbir şey yapmadığı halde, ona sorarsanız kendisinin izni olmadan yaprak kımıldamaz, her şeyi ve çok şeyi yaptığını söyler size. Sorsan anlatır ve bir memleketi kurtarmadığı kalır.

Havasından, çalımından geçilmez böylelerinin.

Ki, kendi egolarını, nefislerini tatmin ettiklerini sanırlar da kamuoyunda itibarları yoktur ve haram para gibi sıfırlanmıştır.

*

Size bugün tuvalette sıkışan adamın fıkrasını anlatacağım.

Bir adam sıkışır, kendini tuvalete zor atar. Ancak kapıdaki görevliye takılır, görevli onu uyarır. “Sular kesik, orada masanın üzerinde su şişelerinden birini al yanına!” der.

Çok sıkışmış olan adam masanın üzerinde aynı büyüklükteki şişelerden birine uzanacakken, görevli:

“Hayır, onu alma, ötekini al” diye emrivaki yapar.

Adam ötekine uzanır bu defa, görevliden yine itiraz gelir.

“Hayır, onu değil, onun yakındakini al”

Adam çok sıkışmış, altına yaptı-yapacak. Döner ve görevliye sorar:

“Yahu kardeşim, şişelerin hepsi aynı büyüklükte ve içinde su var. Ha onu almışım, ha ötekini, ne fark eder” deyince görevli çok şey bilmiş ve çok şey yapıyormuş pozunda şunu söyler:

“Biz burada neden oturuyoruz!”

*

Biz de buradan soruyoruz!

Bu şehirden sorumlu, etkili ve yetkili olduğunu söyleyen beyler, sahiden siz orada neden oturuyorsunuz?

 

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol