Kahramanımızın adı Ömür Karaman…

Ömür, 2000 yılında Irak'ın kuzeyinde onbaşı rütbesiyle askerlik görevini tamamlamak üzere. Örgütün beslendiği ana kaynakları tespit ve imhası için uğraş veriyorlar.

Keskin nişancı olarak birçok başarılı göreve katılmış. 6 Mayıs 2010 tarihinde arkadaşları operasyona çıkıyor. Komutanı "Ömür sen kal, tezkerene sayılı gün kaldı, biz hallederiz" diyor.

Ömür, "Komutanım ben ne sizi ne de arkadaşlarımı yalnız bırakmam, ben de geleceğim" diyerek askeri araca biniyor. 

Ömür'ün de içinde bulunduğu askeri aracın yolu tuzaklanmış. Tam zırhlı aracın geçişi sırasında uzaktan kumandalı bomba ile patlatılıyor.

O saldırıda bir şehit, çok sayıda gazi veriyoruz. Ömür de o gazilerimizden biri…

Ömür Karaman'ın ayağa kalkabilmesi tam 2 seneyi buluyor. Bu sürenin 6 ayı yoğun bakımda geçiyor. Vücudunda 34 şarapnel parçası var. O parçalardan biri de kafasının içinde…

Yüzde 92 engelli raporu veriliyor.

Yaşananlara rağmen dimdik ayakta, gururu güçlü, psikolojisi sağlam, belli etmemeye çalışıyor. Ağrılarını, yorgunluklarını sık sık mola vererek unutuyor.

*

Hikâye uzadı. İsterseniz devamını yarına bırakalım. Bir gaziye, bir insana verilen değeri görelim. Saldırının, saldırganlığın, vandallığın, barbarlığın prim yaptığı ve yapanların da serbest kaldığı günümüzde, bu hikâye belki birilerine ders olur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol