Bir kurumun genel müdürü, gevrek gevrek gülerek öğle paydosunda kurum lokalinde arkadaşlarına değişik fıkralar anlatıyor, çevresindekiler de gülmekten kırılıyormuş.

Fıkralar, kahkahalar birbirini kovalamış, ancak şımarık ve ukala genel müdür herkes fıkralarına gülerken gurupta anlatılanlara kayıtsız kalan birini fark etmiş ve sormuş;

“Bak, fıkra anlatıyorum, herkes katıla katıla gülüyor. Sen neden gülmüyorsun, yoksa espriyi anlamadın mı?”

Kayıtsız adam şu cevabı vermiş; “Ben sizin kurumda çalışmıyorum!”

*

Şimdi bu fıkrayı neden anlattım.

Ya da bu fıkra ile ne demek istedim, kime ne mesaj göndermeye çalıştım, ya da neleri imaya uğraştım.

Anlatacağım.

Muhtemelen, bazı kurum amirleri topun ağızında. Demeye kalmadan bir ağabeyimiz emekliliğini istedi ve gitti…

Bazıları topun ağzında çünkü, milletin de dilinde. Çöreklenmişler, göbek büyütmüşler, açılışlara, yemekli toplantılara katılmaktan başka işlevleri olmamış. Kurumları ile ilgili aktif rol oynamamış, proje üretmemiş, kamuoyunun beklentilerine cevap verememişler.

Sanki kamuoyu, şehir ile aralarında duvar var.

Duvardan ses geliyor, onlardan ses gelmiyor.

*

Bazı daire müdürlerine ilişkin şikâyetler ayyuka çıktı artık. Siyasiler de kimler olduğunu biliyorlar. Sanıyorum onlar da şu sıralar ciddi ciddi kimlerin geleceğine, kimlerin gideceklerine dair liste yapıyorlardır.

Zira o kendini bilen bazı isimler rahatsızlık vermeye başladılar. Oturduğu koltukların hakkını vermeyenler, layık olmayanlar kara listede… Dedim amma, bu şehirde siyaseti dizayn eden, siyasete ayar veren tek adam var, o da Milletvekili sayın Ahmet Özdemir'dir. 

Hatırlatırım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol