Allah için gazeteci arkadaşlarımı, ağabeylerimi çok seviyorum. Aramızda köklü bir dostluk, samimiyet var. Biz iş dünyası olarak basın camiasını göz ardı edemeyiz. Hani diyorlar ya, basın toplumun gözü, kulağı, sesi… Yerinde kullanılırsa, gerçekten büyük güç.

Gazeteci arkadaşlarıma takılırdım, ‘Siz her gün yazıyor, eleştiriyorsunuz, ben de bir gün sizi yazacağım!’ dediğimde, değerli büyüğüm Mehmet Fiskeci bana; “Dükkân senin, istediğini yazabilirsin, hodri meydan!” demiş, açık kapı bırakmıştı. Şaka demiştim, ama gerçek oldu. O sebepledir ki, bu yazı, aralanan açık kapıdan dolayı beni sizlerle buluştu.

*

Biz medeniyetlerin buluştuğu bu topraklarda, bizi biz yapan değerlerimiz ve gelecek vizyonumuzla büyük hedeflere doğru ilerlememiz lazım. Gerek MÜSİAD olarak, gerekse alpedo@kervan olarak yazdığımız başarı hikâyesini şehrimizi, ülkemizi ve dünyayı aydınlatmak ve yatırımlarımızla şehrimizi, ülkemizi yeni ufuklara taşımak içini yola çıkarken, daha yapacak çok işimizin olduğunu biliyorduk.

İstiklalin ve istihdamın kalesi addedilen bir şehirde yaşıyoruz. Her gün dört mevsimi yaşadığımız bu şehirde, şehirleri markaların yücelttiğine inanan birisi olarak, mensubu olmaktan büyük onur duyduğum MÜSİAD ve yönetim kurulu başkanı olduğum alpedo için varımızı yoğumuzu ortaya koyarken, biz aslında Kahramanmaraş ile dünya arasında bir köprüyüz.

Bize tanıtım elçisi diyorlar ya, ondan işte…

*

Daracık ve birkaç metrekareden oluşan dükkândan çıkıp, şehrin merkezine, sırasıyla Türkiye ve dünyaya açılan pencereden başımızı uzattığımızda, bize her yerde ihtiyaç olduğunu gözlemledik. Şirketlerin, markaların finansal başarısının sürdürülebilir olmaktan geçtiğine inandık arkadaşlarımızla. Bu yola çıkarken, yürürken, koşarken, değerli basın mensuplarını da hep yanımızda gördük. Yüzyıllık tarihi, kültürel ve mutfak zenginliğimizi Türkiye sathına yaymak için verdiğimiz uğraşta, basını hep yanı başımızda bulduk. Başta dondurmamız olmak üzere, yerli ve milli diye nitelediğimiz ürünlerimizin iç ve dış pazarlarda yer alması için verdiğimiz mücadelede çok iyi mesafeler kat ettik. Bunu basın mensubu arkadaşlarımızla gerçekleştirdik. Bu bakımdan, onların hakkını ve gücünü inkâr edemem.

Tekrarlayacak olursam, MÜSİAD ve alpedo olarak, ekonomik modellerin uygulamaya konması, istihdamın desteklenerek sosyal refah ortamının iyileştirilmesi ve kadim şehrimizin, ülkemizin yeniden büyüme trendini yakalaması hepimizin ortak sevdası olmalıdır.

Bu şehirde yaşayan herkesin benimle aynı fikirde olduğuna inanıyorum.

*

Kahramanmaraş dondurmanın başkenti. Bu gerçeği artık tüm dünya kabullendi. Uluslararası rekabet ortamında bizler, memleketimizin ve ülkemizin güvenli yatırım ortamının kalıcı hale gelmesi adına uzun vadeli ve çok yönlü yapısal reformların hayata geçmesi için iş dünyasının en yaygın teşkilatı olarak elimizden geldiğince çok çalışmamız gerekiyor.

Üretmemiz, istihdam sağlamamız, ihraç sebebiyle şehrimize ve ülkemize döviz kazandırma yanında, vereceğimiz vergilerle ülkemizin kalkınmasında pay sahibi olmalıyız. Meselemiz Türkiye olsun, sevdamız Kahramanmaraş olsun!

Değişen dengeler içerisinde önceden belirlenen kuralları uygulayan taraf değil, oyun kuran ve kuralları bizzat belirleyen taraf olacak Kahramanmaraş ve Türkiye için, geçmiş tecrübelerden olumlu dersler çıkarmak, bilginin ışığında ciddiyetle çalışmak ve üretme vaktidir şimdi.

Gazete sahibi sayın Mehmet Fiskeci izin ve yer verirse, gelecek sayıda buluşmak üzere…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol