Başkan adaylarını uzaktan takip etmek!

11 Şubat 2019, 16:45

1143 kez okundu.

Sıkı sıkı siyasete sarılan, siyasi tartışmaların ortasına kendini atan biri değilim. İyi bir yorumcuyum, iyi bir takipçiyim, iyi bir izlenim ve gözlem sahibiyim. Bizatihi, fiili olarak siyasetin içinde yokum, olmadım, olmayı da düşünmedim.

Anamı belleyen kadı misali, kimi kime şikayet edeceksin!

Başkanlar ve başkan adayları…

Boş konuşurlar, şimdi vatandaşa şirin görünebilmek için kırk takla atarlar, yalanın haddi hesabı yok, palavranın bini bir para, ammmaaaaaa, koltuğa oturdukları andan itibaren onların hayatında, telefonlarında yoksun.

Çünkü öküz ölmüş, ortaklık bozulmuştur. Her şey seçimi kazanana, koltuğa oturana kadar. Az yaşamadım, az peşinde koşmadım bu yalanların, palavraların, verilen vaadlerin, tutulmayan sözlerin…

ŞİMDİ BU ŞEHİR YENİ BAŞKANINI BEKLİYOR!

Öteden beri söylenen sözdür, ‘kral öldü, yaşasın yeni kral’

Doğru, Fatih Erkoç kimseye güvenmedi. Ben yaparım, ben düşünürüm, ben söylerim, ben, ben, ben… Kimseyi takmadı, iplemedi. Tek seçici, tek söz söyleyici idi. Bir taşeron işçi alımı bile onun dilinden düşmedikçe belediyede işe giremezdi. 2014 seçimlerinde söz vermediği kimse kalmamıştı iş için. Ne zaman ki koltuğa oturdu, adamların telefonlarını sildi, kapıdan içeri sokmadı, verdiği sözleri unuttu, gitti…

Bu şehirde, ki her şehirde-yerde öyle olduğunu düşünüyorum, bir insanın, bir seçmenin değeri bir oy’dur…

Oy’un gidiyor, koyun gidiyor!

Ve şimdi Kahramanmaraş yeni kralını bekliyor. Yaşasın! Eski kral öldü, yeni kralı bekliyoruz sabırla, hasretle, özlemle… Eee, herkes ettiğini buluyor, bulacak!

HAYRETTİN GÜNGÖR - ALİ ÖZTUNÇ KIYASI

Her iki ismi, her iki adayı yakından takip ediyorum. Gazetemizde, sitemizde ve sosyal medyadaki sayfamda bu iki nezih insan, güzel başkan adayları için farklı yorumlar düşse de sosyal medyaya, netice itibariyle benimde bir oyum var. Kime vereceğim bende kalmak şartıyla..

Bundan 5 ay önce, yılların tecrübesi duayen gazeteci babam, sayın Hayrettin Güngör’ün büyükşehir belediye başkan adayı olacağını söylemişti. Tecrübe söyletti bunu. Tanımıyordum. Ancak hakkında edindiğim izlenimlere, yorumlara bakılırsa, nezaketiyle, temiz siyasetiyle yerel yönetimlere kalite getireceğe benziyor. Sanki şehrin fotoğrafını çekip albümüne koyarak okumaya çalışan lider konumunda. Güngör, Daha sakin, daha ılımlı, daha çok dinlemede kalan, daha mutedil bir yapısı var gibi geliyor bana. Ve o kadar da donanımlı…

Sayın Ali Öztunç’a, atom karıncaya gelince…

Benim kime, hangi partiye oy verip vermeyeceğimin bir önemi yok. Lidere değil, adaya bakarım. Profiline, siyasi sabıkasına, projelerine, insanlara dokunabilme özelliğine bakarım… Bakarım, oluşan kanaat neticesi birine oyumu veririm.

Sayın Öztunç, daha heyecanlı, çok konuşan, daha ikna etmeye meyilli konuşmacı tutumu ile insanların enerjilerini harekete geçiren, agresif kelimesi belki çirkin kaçacak ama daha yüksek perdeden çıkışları-cümleleri ile insanların beynini bir anda allak-bullak edebilecek yeteneğe sahip biri gibi geldi bana. Sempatik de üstelik. İtici tiplerden değil. Bir karşılık buldu kısa sürede. Ama bizim seçmenin ne yapacağı belli olmaz. He der, hı der, ha der, evet der, yes der, okey der. Ammmaaaaaa

Son sözü sandıkta söyler çünkü!