Basın ve belediye ilişkileri. Mahir Ünal, Hanefi Mahçiçek ve sorunlar…

09 Ekim 2019, 11:28

812 kez okundu.

Dün, bizim için önemli bir gündü. Ama dünde kaldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı sayın Mahir Ünal, beraberinde AK Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay ve AK Parti Onikişubat İlçe Başkanı Mücahit Kara ile birlikte, Kervanhan’da bizimle buluştuklarında, bir araya geldiklerinde, yüreğimde hep umut ışıkları yanıp söndü.

Allah yalanı sevmez, sayın Mahir Ünal, şiir gibi konuşuyor. İkna yeteneği konusunda üzerine siyasetçi tanımam. Keşke parti sözcüsü olarak kalsaydı dediğim günler çok olmuşken, bizi yakından alakadar eden toplantıda çıkacak karardan pek de ümitli değildim. Yoksa, sayın Ünal’ın ortaya koyduğu sistem, kendi ifadesiyle Türkiye’de bir ilkti ve örnek oluşturuyordu.

Kabul.

İlkin bize seslenen Ömer Oruç Bilal Debgici konuştu. Basının bilmediği şeyler değildi ağzından çıkanlar. Zaten kamuoyu ve basın da, kendisinin bilmediğinin daha fazlasını biliyordu. O bakımdan, zaman geçirme, oyalama taktiğini güttü, herhalde son sözleri sayın Ünal’a saklamış olacak ki, ‘geçiyordum uğradım’ der gibi orta sahada top gezdirdi, sözüm ona bizleri bilgilendirdi ve gaz aldı. Herkes gaza zam yaparken, o bizim gazımızı çaldı.

Sandık ki bilinmeyen, duyulmayan açıklamalarda bulunacak, biz de bunları kamuoyu ile paylaşacaktık. Olmadı, sadece bir ön bilgilendirme yaptı, görevini tamamlayınca da sözü sayın Mahçiçek ve akabinde sayın Ünal’a bıraktı.

Görev tamamlanmıştır komutanım!

İsterseniz makarayı başa sarayım, Onikişubat Belediyemizin değerli başkanı, proje adamı, Maraş’ın 20 yıl ilerisinde icraatalar sergileyen sayın Hanefi Mahçiçek’in sosyal medyada ve bazı kişisel hesaplarda hakkındaki iddialara verdiği cevap, kimi tatmin eder, kimi etmez bilemem, buluşmaya belgeleriyle gelmişti. Önce hizmet binasından başladı, ihale sürecinde yaşananlar ardından (Kamu İhale Kurumu – Danıştay kararları ve müteahhitler üçgeni) söylediği bir cümle vardı ki, kuşkusuz EXPO’dan söz ediyor, Kahramanmaraş’ı dünya gündemine taşıyacak proje olarak yorumluyordu. Bunda herkes hemfikirdi. Kaldı ki sayın Mahir Ünal da aynı şeyleri söylüyordu.

Sayın Mahçiçek, kim ne der, ne düşünür bilemem, dürüst, ilkeli, bu şehri ayağa kaldıracak projelere imza atan, kaynak yaratmayı başarabilen nadir belediye başkanlarından biriydi bize göre. Şu cümlesi çok önemliydi, “46 yıllık bürokratik ve yerel yöneticilik hayatımda, çocuklarıma bırakacağım yegâne miras, onurdur!”

Alkışlarım!

Sosyal medyada gezinen paylaşımlardan söz ederken, kırıcı değil yapıcı yanını ortaya koyarak, “Lütfen haberleştirirken, yorumlarken hadiseleri (isimleri de) kişiselleştirmeyin!”

Objektif olmamızı salık veriyordu özetle. Ne olursa olsun, bu ilçe adına, bu 400 bin nüfus adına, bu şehir adına taş üstüne taş koymaya devam edeceğini söyleyen ve kararlılık gösteren sayın Mahçiçek’e teşekkürler.

Sayın Mahir Ünal’a gelince… Baştan söyleyeyim, iyi niyetli olduğuna yüzde yüz eminim. Bunda samimiyim.

Basın ile belediyeler arasında ciddi bir koordinasyon sağlandığını belirtirken, “Kahramanmaraş’ı sevmek, önce onun itibarını yüceltmekle olur!” amenna, haklı ve yerinde cümlesiyle başladı konuşmasına.

Ve herkesi saha gazeteciliği yapmaya davet ederek…

Eleştirirken, haber yapar ve yorumlarken, hadiseleri kişiselleştirmeden…

Birinin omuzunda birilerine ateş etmeden…

Yerel medya ile belediyeler arasındaki sorunları yazarken hakaret etmeden, kurumu itibarsızlaştırmadan…

İtibar suikastına ve haysiyet cellatlığına yönelmeden…

Ve özetle herkesin sorumluluğunu bilerek, bu bilinçle hareket ederek…

Mükemmel bir sosyolog olarak, harika bir siyasetçi olarak, ki haklı ilkeli gazetecilik yapmamızı istedi.

Açıkçası bize gazetecilik dersi verdi.

Peki sonuç ne olur diyeceksiniz. Gazımızı aldı, orta sahada top gezdirdi, (ne kaleye şut çekilecek, ne kendi kalesine geri pas verilecek) topu her zamanki gibi basın ile belediyeler arasında koordinasyon sağlayacak olan 8 kişilik komisyona havale etti, “benden bu kadar!” dedi.

Metropol ilçeler dışında diğer ilçeler kendi bölgelerindeki basın ile çalışacaklar. O ilçelerin gazetesi yoksa, bireysel ilişkiler öne çıkacak, isteyen belediye başkanı basına destek olacak.

Yani onlar kendi sahalarında top gezdirecekler.

Komisyonun (büyükşehir ve metropol ilçe belediyeleri basın müdürlerinin ve gazeteciler cemiyet kuruluşlarının) alacağı kararı size yazayım da, rahatlayın!

Değerli meslektaşlarım. 2 dini bayram ve bir de 12 Şubat Kurtuluş Bayramı kutlama ve ilanlarına razı olun şimdiden!

Hadi hayırlı olsun, güle güle harcayın! Bir de kumbara alın, belki biriktirme ihtiyacı duyarsınız.