banner1451
banner1461

Gerçi ordumuz Suriye’de. Sınır güvenliğimiz için askerimiz bizlerin can güvenliği için savaş veriyor.

Çok yazılıyor, konuşuluyor. Tek ve kısa bir cümlede özetleyerek asıl meseleye geleceğim: kahrolsun Amerika ve onun destekçileri, kahrolsun terör örgütleri ve liderleri.

Ordumuz muzaffer dönsün ülkemize.

Allah Mehmetçiklerimizi korusun, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Ve geliyorum değinmek istediğim asıl meseleye… Yani kadın cinayetlerine…

*

Adam 4 yılı aşkın süredir üzerinde ekmek bıçağıyla geziyor. Adam dediğime bakmayın, katil yüzlü cani.

Evet, yüzü katil yüzü. Ruhu sırtlandan beter!

Bütün meselesi kendisinden boşanan karısını punduna getirip doğramak!

Ve aynen öyle yapıyor.

Kızının önünde Emine Bulut adlı kadını delik deşik ediyor.

(Aradan o kadar zaman geçti, yeniden dava başladı, inşallah o dracula kılıklı, katil adam cezasını bulur)

"Anne ölme" diyor kızı, baba demeye utandığı sırtlana diyecek söz bulamıyor.

Adamın ifadesinde zerre kadar insanlık yok.

Ama böyle adamlar istemediğiniz kadar çok bu ülkede!

Boşanan kadınlar, boşanmayan kadınlar böyle ölüm ziyaretçilerini bekliyor, bir sokakta bir durakta.

Onların ölümle haşır neşir olmalarının sebebidir bu canavar üretimini çoğaltan düzen.

Ölümün gözü seğirirken, adresini celladına bırakmaları isteniyor kadınların!

*

Zorbalığın üstünlük tasladığı ülkelerde alçaklığın getirisi boldur.

O yüzden her şey birbirinin içinden geçerken, ekranlar ahlaksızlığın ve şiddetin ekinlerini biçerken, soytarılıkla kardeş yaşayan popüler canilik yeni sezonu parlak bir şekilde açmıştır.

Dili vebalı adamlar yorum yapmak için ekranlara geri dönmüştür.

Onlar utanmayan arsızlar olarak alkışlanacak ve her hafta sonu katil üretimine katkı sağlayacaklardır.

Ve o yüzdendir ki kadınların hayatı erkek egemenliğindeki bir ülkede işgal altında kalacaktır!

Sistemin onayıyla!

*

O katil soysuzluğundan utanmayan bir insan sonsuza kadar yaşasa ne yazar!

Vicdanı ve ruhu olmayan ve insanlığın kanını emen bir Dracula olarak!

O kız çocuğunu düşünün! O da öldü sayılır. Ömrü boyunca o sahneyi gözünün önünden atabilir mi?

Ölüm sapığı bir babanın evladı olmayı zaten gözden çıkarmıştır da, kanlar içindeki annesinin yaşam çığlıklarını unutabilir mi?

Bu haksızlık cehenneminde minicik kızlar gözyaşlarıyla taşı kaynatacak.

Eli bıçaklı dili vebalı yeni moda erkekler de "tuzunu koyduk" diye gururlanacak öyle mi? Yazıklar olsun!

*

Peki, yukarıdaki yazımda anlattığım katliam görüntülerini kameraya alan adam ne olacak?

Eline bir odun alıp o çakalın kafasına vurmak varken, görüntü uzmanlığı yapmak hangi insanlık kitabında var? İnsanlık kalmadı diye herkes vicdansızlığını deşifre etmek zorunda mı?

Ben de diyorum ki; o görüntüyü kameraya alan adam da katille birlikte yargılanmalıdır!

Buyurun, tanık sizin!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol