Geçenlerde, köşe yazımda ‘Andırın Osmaniye’ye bağlansın mı?’ yazımdan sonra, bu şirin ilçemiz bir kere daha gündeme geliverdi.

Şimdi size milli eğitim camiasında yaşanan bir hadiseden söz edeceğim. Siz buna isterseniz skandal deyin, ister rezalet, isterseniz itibar-ı iade deyin. Yorum ve tercih sizin!

Ama bu hadise, eğitim camiasının ne hallere düştüğünün birer örneği.

Hadise şu:

*

Yaklaşık 3 ay önce, Andırın Yatılı İlköğretim Okulu müdürü, sosyal medya hesabından bir öğrencisine yorum atar. Okuyalım; “Bir gün, eski bir öğrencim beni aradı. ‘Hocam, evlenmeye karar verdim. Çalışan bir bayan mı alayım, yoksa çalışmayan bir bayanla mı evleneyim’ dedi. Ben de; ‘Fark etmez, sonuçta bir it alacaksın. Sen iyisi mi paralı birisini al’ dedim.”

Bu paylaşım sosyal medyada yer alır. Ancak gelen yoğun tepkiler ve yaşanan infial üzerine, okul müdürü, eski öğrencisine gönderdiği bu yorumu kaldırır.

Siler yani. 

Siler ama vatandaşın, eğitim camiasında çalışanların içindeki tepkiyi, öfkeyi silemediği gibi, daha da artırır. Tepkiler üzerine gerek Andırın İlçe Kaymakamlığı ve gerekse ilçe milli eğitim müdürlüğü vasıtasıyla açılan soruşturma neticesi görevine son verilir.

Buraya kadar her şey normal.

Normal olmayan, okul müdürünün eski öğrencisine gönderdiği mesaj, ya da yorum. Kadını aşağılayan, linç eden bir yorum.  

*

Norm fazlalığından ötürü işin garip tarafı görevinden alınan öğretmenin yerine öğretmen bulunamıyor. Zaten ilçe vekâletle yönetiliyor neredeyse. Hangi kuruma baksan, yüzde seksen beşi vekâlet.

Mesele burada kapandı, diye düşünenler, bürokrasi gereğini yaptı diye yorumlayanlar müsterih iken, aynı kişi, bu kez ilçenin etkili ve yetkimi kurumlarınca ilçenin en gözde okulu olan Atatürk Ortaokulu’na müdür yardımcısı olarak görevlendirilir, bir anlamda ödüllendirilir.

Millet, haydaaaaaa…. der.

‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!’ yorumunu yapar. Ve tepkinin boyutu, alanı daha da genişler.

 *

Edindiğim izlenimi şu, ilçe milli eğitim müdürü ilçeye bir gömlek dar geliyor. Sanki bu işlerin tümünün içinde gibi. çünkü şundan diyorum, Kaymakam daha ilçeye geleli 3 aya gibi kısa bir süre oldu. Belki öğretmeni bile tanıyamamıştır daha. Zaten şu an itibariyle evinde dinleniyor, koronadan. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum. Bu meselede söyleyecek sözü olursa, köşemiz açık kendisine.

Ama ilçe milli eğitim müdürü olan kimse, sanki işin başından sonuna kadar işin içinde. Bu rezalete zemin mi hazırladı, meydan mı verdi, fırsat mı verdi, bunun cevab4ını ve kararını Andırın ilçe halkı verecektir.

Herkesin ortak kanaati, bu rezalete çanak tutan ilçe milli eğitim müdürünün ta kendisi… Kifayetsiz ve başarısız…

Buraya nokta koyuyorum

*

Öğretmen soruşturma geçiriyor ve ceza alıyor.

İlçeden etkili ve yetkili birini arıyorum. Olayın altı astarı nedir, doğruluk derecesi nedir diyerek. Öyle ya, araştırmak lazım. Ezbere yazı olmaz!

Bu soruşturma geçiren ve ceza alan eğitimci, Kaymakam İbrahim Güneş’in talimatı ile görevinden alınıyor. Tabi önce milli eğitimden sorulu milletvekili Habibe Öçal ilçenin etkili isimlerini (kaymakam ve ilçe milli eğitim müdürü) arıyor, “bu eğitimcinin görev yapması doğur değil. Uygun bulmuyorum!” Önerisi ardından kaymakamlık talimatı ile Atatürk Ortaokulunda görevine başlamıyor.

Yani görevi iptal ediliyor.

*

Bu eğitimci, Eğitim Bir-Sen üyesi. Nereye üye olursa olsun, insanların gönlüne, kalbine üye olmayan birisinin bu çirkin yorumu, kadınları aşağılayan ifadesi ilçeyi bir anlamda ayağa kaldırıyor. Lakin işin bir başka garip tarafı şu… Eğitim Bir Sen üyeliği kalkan olarak mı kullanılıyor.

Bu  rezaletin sorumlusu kim?

Ve o öğretmen… Şimdi ise Karayolları Bakımevi sosyal bilgiler öğretmeni, yani düz öğretmen olarak görevlendiriliyor. 

Ama hadise ilçede müspet veya olumlu tepkilere sebep oluyor.

Şimdi Andırın’ın gündeminde bu hadise var. Artık siz ne düşünür, ne yorum yaparsınız, bilemem…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol