banner1451
banner1461

Geçen yazımda, satrançtan, şah’lardan, vezir’lerden, fil’lerden ve piyonlardan söz edince, kahve kültürü olmayan, satranç ile tanışıklığı olmayan bendeniz, bu kez okey masasından, masa etrafındaki oyunculardan söz etmek istiyorum.

AK Parti il başkanlığı tespiti için Ankara’ya çağrılan 4 isim…

Av. Fırat Görgel,

Hakan Dereli,

Ender Umut Pabuçcu, ve

Mücahit Kara…

Okey’den az çok anlarım. Ama okeye nasıl dönülür, işte onu bilemem, bildiğimi söylesem de inanmayın, sınıfta kalırım.

*

Bu arkadaşlarımız bugün Ankara yolcusu. Yarın AK Parti Genel Merkezinde temayüle katılacaklar. Yani bir kere daha sınavdan geçecekler, bir kere daha terazinin kefesine konulacaklar; kim ağır basar, kim kaç grat gelir, bunu ancak yarın öğrenebileceğiz.

Şimdi, gelin şöyle bir analiz yapalım. AK Partiye gönül verenler, sadece AK Partiye gönül verenler değil, tüm siyasi partiler nezdinde bir karşılığı olan tek isim var, o da Fırat Görgel.

Toparlayıcı, birleştirici özelliği olan ve Ankara’daki masada adı olan yegane isim!

*

Siyasetin ağır abisi, yerel ve ulusal siyasetin belirleyici ismi, AK Parti Tanıtım ve Medya’dan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı sayın Mahir Ünal, bu meseleyi milletvekili Ahmet Özdemir ile konuşur. Diğer milletvekillerinden de görüş alınır.

Sayın Ünal, bir anlamda Hakan Dereli’yi Ankara’ya çağırmakla onure etmiştir.

O kadar.

Mücahit Kara, daha seçimden yeni çıkmış bir kardeşimiz. Dürüst kişilik. Lakin, yeni seçilmiş, güven tazelemiş, layık görülmüş bir ismi tutup da ilçe kongresinden 2 ay sonra il başkanı yaparlar mı, olur olur! Sürprizler her zaman vardır!

Ender Umut Pabuçcu, çok bilinen, tanınan bir isim değil. Hem sayın Erkan Kandemir, hem de sayın Mahir Ünal, çağırmakla onure etmişlerdir, okey masasına oturtup, oyunun parçası olmasını istemişlerdir.

Tanıdığım sayın Ünal bir arabayı, bir atı yürütmez, koşturmaz. Yürüyen, koşan atı, arabayı sever. Ki siyasetin yasasında vardır bu.

Kuşkusuz bütün arkadaşlarımız iyi niyetli, partisine, şehrine hizmet etme aşkıyla yanıp kavruluyorlardır ve sabırsız olmalarını normal karşılarım.

Hepsi de yakışan isimler.

*

Ancak, madalyonun öbür yüzüne bakacak olursak… Yabana atmak mümkün değil, o da marka değeri yüksek sayın Erkan Kandemir. Masanın başında öncelikle o olacak. Partinin Gençlik kollarından gelme. 4 kişiden kimi daha çok, daha iyi tanıyor derseniz, Görgel’i. Çünkü Görgel de bu partinin gençlik kolu başkanlığını yapmıştı uzun süre. Tanıması ondan.

Mesela… Ömer Oruç Bilal Debgci’yi çağırıp, masaya oturtup ‘güle güle!’ diyen kimdi, tabi ki sayın Kandemir. Ha, bu ayrılıktan Ünal’ın, yerel siyasetini önemli ismi Ahmet Özdemir’in haberi var mıydı, tabi ki vardı. Ankara’da sayın Ünal, Maraş’ta ise sayın Özdemir’siz kimse bir adım atamaz, kılını bile kıpırdatamaz! Diğer milletvekili arkadaşlarımızın ise sadece görüşleri alınır, o kadar!

Şimdi, masanın etrafında 4 kişi var. Herkes elindeki taşları birbirine göstermezken, bu masada okeye dönen tek kişi var, o da Fırat Görgel’dir.

Sayın Ünal, ne Hakan Dereli için, ne Ender Umut Pabuçcu için, ne de Mücahit Kara için sayın Cumhurbaşkanı ile konuşmaz. Sayın Erdoğan sorarsa, fikrini söyler.

Çünkü sayın Erdoğan, sormadığı soruya verilen cevabı elinin tersi ile kenara iter! Ve itibar da etmez!

Özetleyeyim, masadan okeye dönen tek oyuncu var, o da Fırat Görgel. Yanılır mıyım, sürprizler olur mu, eyvallah…

Sürprizler her zaman vardır ve herkes de o sürprizlere hazır olmalıdır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol