banner1451
banner1461
  

Kabul eder ya da etmezsiniz bilemem. Şu birkaç aydır gördüğüm, gözlemlediğim kadarı ile bu şehirde siyasetin abisi, sözü geçeni önce Mahir Ünal, sonra da Ahmet Özdemir. Yarın seçim bittiğinde, siyasetteki üst düzey görevi sebebiyle Mahir Ünal sık gelmeyebilir. Gelmeyebilir O sadece bu şehrin milletvekili değil, Türkiye’nin milletvekili. Çünkü Genel Başkan Yardımcısı. Yoğunluğu çok fazla olacak. Olacak zira seçimden sonra biriken siyasi beklentiler, yine siyasiler tarafından çözüm odaklı masaya yatırılacak.

Artık Fatih Erkoç dönemi bitti… Artık onu sevaplarıyla, günahları ile baş-başa bırakmak gerek. Bitti ve gitti… Gittikten sonra insanların arkasından neler diyebileceğini az çok tahmin edebiliyorum. Yaptıklarını kimse inkâr edecek değil ama onlarca, yüzlerce ve binlerce insana verdiği sözleri tutamamanın vicdani sorumluluğu ile acaba rahat edebilecek mi?

Neyse, gidenin ardından artık yazı yazmaya da değmez!

BU ŞEHİRDE KİMİN BORUSU ÖTÜYOR?

Yazan, haber peşinde koşanlardan biliyorum, sayın Ahmet Özdemir çok yoğun. Babam da demişti, ‘Artık bu şehirde Ahmet Özdemir’in borusu ötecek!’ Ben de aynı düşüncedeyim.

Artık bu şehir ve sorunlarının çözümü, sayın büyüğüm, ağabeyim Ahmet Özdemir’den sorulacak… Çözüm anahtarı çünkü. Yeteneği, insan odaklı siyaseti bunun işareti.

Bakın diğer vekilleri saymıyorum. Kuşkusuz hepsinin de niyeti bu şehre, kendilerine inanan, güvenen insanlara hizmet edebilmek. Edebilmek de, yine ahbap çavuş ilişkileri içerisindeler. Duyuyorum, okuyorum, kendi yakınlarının hepsi de işite, güçte. Kimisi falan okula müdür, kimisi bilmem nereye daire başkanı, bir başkaları da yerel yönetimlerde üst düzey görev sorumlusu.

Makam, altlarında da araba. Hak ettiler mi, ediyorlar mı, onun takdirini de sizlere bırakıyorum. Lakin vatandaşa sorarsanız, dava mava yok bu şehirde, bu ülkede. Dava koltukla başlıyor ve koltukla bitiyor.

Hepsi gözümüzün önünde, adeta dans ediyorlar.

SAĞLIKTA NEREDEYİZ,  EĞİTİMDE NİYE YOKUZ?

Senelerdir Yörük Selim Hastanesinin civarını merak ederim. Eski devlete hastanesi yıkıldıktan sonra, ki bizde sağlık kurumları darmadağın. Hepsi bir yerde. Bir çatı, bir daire içine alınamaz mı? Özellikle Necip Fazıl Şehir Hastanesinin uzak oluşu, yerinin tersliğini hadi bir daha yazmayayım, yukarısı için bir müspet adım atılmadı daha. O gün babamın da katıldığı canlı yayında bu soru soruldu ve sayın Ahmet Özdemir de içimizi ısıtan, rahatlatan ümit dağıtan cevapları ile bizleri tatmin etti diyebilirim.

Yeni birimler, yeni binalar, yani yatak sayıları sağlıktaki açığı kapatabilecek görünmüyor. Artık hastalarımız komşu illere gitmesinler yani… Üstelik de başarılı bir Sağlık Müdürümüz var. Ekibi de öyle. İnancım odur ki, yakın tarihte o yıkılan eski devlet hastanesi yerine yeni binalar yükselir. Bunu bekliyorum. Ancak eğitimde iyimser olmayan insanları dinledikçe, emekliliği dolmuş birinin taa İstanbul’dan gelip Maraş eğitimi adına başarılı olamayacağına dair inancımı koruyanlar arasında bulunmaktan üzüntü duyduğumu da belirtmeden geçemem. Tanımam, etmem de üstelik.

TRABZON BULVARI KİME YARAYACAK?

İki sene önce Fatih Erkoç tarafından yayalaştırılacak denilirken, yine araç trafiğine açılan, mevcut haliyle kimseyi tatmin, ikna ve memnun etmeyen görüntü, bulvardan her geçişte taşların takur tukur oynaması, araçların lastiklerinin parçalanma derecesinde taşların ayağa fırlaması, insanların sinir katsayısını artırdığı gibi, günaha da sokuyor.

Kalitesiz taşlar, kalitesiz ve baştan savma işçilik ve insanların nefret çığlıkları. Acaba orayı bu hale getirenler rahat uyku uyuyabiliyorlar mı? Hiç sanmıyorum!

Bakalım seçilecek belediye başkanı bu cadde için nasıl bir tasarrufta bulunacak. Vatandaşın, çevredeki esnafların talep ve şikâyetlerine derman olabilecek mi? Bekleyin, görün!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol