Ağaca bağladıkları kuşu vurdular, “Uçan kuşu vurduk, biz yaman avcıyız” dediler

21 Mart 2018, 17:29

452 kez okundu.

Ben bu başlıktan ne demek istedim ya da siz ne anladınız? Ben çok şey anlatmak istedim, belki siz hiçbir anlam yükleyemediniz, öyle mi?

Belki de ben yanılıyorum, siz ne demek istediğimi, hangi mesajı verdiğimi, hangi iğneli kelimelerle neyi ve kimleri kast ettiğimi şıp diye anladınız!

Sizi gidi uyanıklar sizi, sizi gidi köftehorlar sizi!

Nevşehir Sümerbank’ta muhasebeci iken, Aydın’lı bir Cin Ali’miz vardı. Anasının gözüydü, gözleri fer-feçir okurdu. Uyanık mühendisti vesselam! Pazardan-çarşıdan aldığı incirleri müessese müdürüne götürür, ‘efendim sizin için özel olarak Aydın’dan getirttim’ derdi. Aklı sıra müdürü kafaya alırdı. Kandırdığını zannederdi.

Günümüzde, hadi güzergâhını da belirteyim de içiniz rahat etsin, siyaset cenahı da Cin Ali’lerle dolu.

Ahmet Özdemir’in gidişi, H. Ömer Oruç Bilal Debgici’nin gelişi anlaşılan o ki bir müddet daha gündemden düşmeyecek. Onlar bitti, tamam deseler bile, medya cenahı bu değişikliğin, olup bitenlerin, dönen dolapların, kulislerin, geç saatlere kadar süren pazarlıkların perde arkasını irdelemeye, ditmeye devam edecek.

Etmeli de…

Çünkü herkes kendini usta avcı yerine koyuyor.

Oysa kuşu ağaca bağlamışlar. Ateş etmişler. Vurmuşlar.

Sonra da, çevredekilerine dönerek, hava atmak istercesine, “Bakın, uçan kuşu vurduk, biz ne yaman avcıyız!” narasını atmaya çalışanlara ne demeli?

Ağaca bağlı kuşu babam da vurur!

Havada uçanı vurabiliyor musun, evet diyorsan o zaman usta avcı derim sana!

Yoksa boşuna böbürlenme! Palavra ile avcılık olmuyor! Yutturmayın bize!

Yemezler!